“Yaş almak” doğal bir süreç olarak kendisini bedenimizde hissettirir. Yaş aldıkça gelişen kırışıklıklar, sarkmalar, esneklikler, hacim kayıpları, lekeler gibi değişikliklere yönelik estetik uygulamalara ilgi ise özellikle son yıllarda giderek artıyor. Daha genç bir görünüm, kırışıklıkların azaltılması, hacim kayıplarının giderilmesi için farklı yöntemler uygulanıyor. Koç Üniversitesi Hastanesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Uzmanı Dr. Aslıcan Çakalkurt, dolgu maddelerinin de bu amaçla oldukça sık başvurulan uygulamalardan biri olduğunu belirtiyor. Uygulanan dolgu maddeleri hem etkili hem de güvenilir olmalı ve işlem kesinlikle hekim olmayan kişiler tarafından yapılmamalıdır.
Dolgu uygulamalarından hemen sonra veya daha geç dönemde bazı istenmeyen etkiler görülebiliyor. Dolgu uygulamaları sonrası gelişen bazı istenmeyen etkiler hafif şiddette ve kolaylıkla tedavi edilebilirken, bazen de daha şiddetli tablolarla karşılaşılmakta ve daha ileri tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Dolgu maddesi uygulandıktan sonra duyarlı olan kişilerde alerjik reaksiyonlar gelişebilir, özellikle şiddetli alerji durumunda mutlaka acil tedaviler uygulanmalıdır. Uygulama bölgesinde kızarıklık, ödem, şişlik ve kist gelişebilir. Erken ve geç dönemde infeksiyonlar görülebilir.Uygulanan dolgu maddesi ve uygulama bölgesi gibi birçok nedenle damarlarda tıkanıklık gelişmesi durumunda dolaşım bozukluğu ve doku kayıpları ortaya çıkabilir.
Dolgu uygulamaları, bu konuda deneyimli ve eğitimli hekimler tarafından yapılmalıdır. Uygulamalar sonrasında hasta-hekim iletişiminin devam etmesi ve herhangi bir istenmeyen etki gözlendiğinde hekime danışılması oldukça önemlidir. Dolgu yaptıran kişiler uygulama bölgesinde kaşıntı, renk değişimi, ağrı gibi belirtiler açısından dikkatli olmalı ve gelişen şikayetleri konusunda hekimlerini bilgilendirmelidirler. Bu gibi şikayetler daha şiddetli tabloların habercisi olabileceğinden dikkatle takip edilmelidir.
Dolgu uygulamaları sonrası istenmeyen etkiler geliştiğinde gerekli olan tedaviler hızlıca başlanmalıdır. Bazı durumlarda soğuk-sıcak uygulamaları ya da masaj gibi yöntemlerle şikayetler kolaylıkla ortadan kaldırılırken, bazı durumlarda daha ileri tedaviler gerekebilir. Hiperbarik oksijen tedavisi dolgu uygulamasına bağlı olarak gelişen dolaşım bozukluğu, yara ve infeksiyon gibi istenmeyen durumlarda başvurulan tedavi yöntemlerinden biridir.Basınçlı ortamda saf oksijen uygulaması ile dolaşım desteklenerek, uygulama bölgesine daha fazla oksijen ulaşmakta, yara ve doku kayıpları önlenebiliyor. Yara ve infeksiyon gelişen kişilerde de hiperbarik oksijen tedavisi ile başarılı yanıtlar alınabiliyor. Bu nedenle dolgu maddesi uygulandıktan sonra istenmeyen etkiler gözlendiğinde hastalar en kısa süre içinde hiperbarik oksijen tedavisi açısından değerlendirilmelidir.