Dünyada en sık görülen genital kanserlerden biri olan rahim ağzı (serviks) kanseri başka kanserlerde olduğu üzere erken devirde belirti vermeyebiliyor. Sıhhatsiz beslenme, sigara, alkol kullanımı, çok eşlilik ve cinsel bağ yoluyla bulaşan HPV virüsü üzere faktörlerin neden olabildiği rahim ağzı kanserinden geçen yıl 350 binden fazla bayanın hayatını kaybettiğini belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hale Göksever Çelik,rahim ağzıkanserini nizamlı tarama sayesinde kanser gelişmeden tespit ederek önlemenin mümkün olduğunu vurguluyor. Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hale Göksever Çelik, 1-31 Ocak Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yaptığı açıklamada, erken teşhisin değerini anlattı, rahim ağzı kanserini önlemenin 5 yolunu sıraladı, değerli ikazlar ve tekliflerde bulundu.
Gerek dünyada gerekse ülkemizde bayan kanserlerinin görülme sıklığı giderek artıyor. Onlardan biri de rahim ağzı (serviks) kanseri. Ülkemizde her yıl yaklaşık 4 bin bayana rahim ağzı kanseri teşhisi konulduğunu belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hale Göksever Çelik “Rahim ağzı rahim ile vajina ortasında rahimin bir kesimi olan dokudur. Rahim ağzı kanseri bu dokunun kanserleşmesidir. Dünyada bayanlarda en sık görülen genital kanserlerden biridir. 350 binden fazla bayan bu kanser nedeniyle 2020 yılında hayatını kaybetmiştir” diyor. Rahim ağzı kanserini tertipli tarama sayesinde kanser gelişmeden tespit etmenin mümkün olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Hale Göksever Çelik şöyle konuşuyor: “Rahim ağzı kanseri HPV (insan papilloma virüs) isimli virüs nedeniyle oluşan bir kanserdir. Bu virüs rahim ağzı dokusundaki hücreleri enfekte ederek bu hücrelerin olağandışı büyümesine ve kanserleşmesine sebep olmaktadır. Sigara ve alkol kullanımı, bağışıklık sistemi bozuklukları, sıhhatsiz beslenme, çok eşlilik ve çok sayıda doğum yapmak da risk faktörleri ortasında yer almaktadır.”
Düzenli tarama hayat kurtarıyor!
Rahim ağzında HPV ile enfekte olan hücrelerin kanserleşmesinin yıllar alabildiğini, kanser öncesi devirde tarama ile kanserleşme riski olan bu hücrelerin saptanarak, erken teşhis ile tedavi edilebildiğini belirten Doç. Dr. Hale Göksever Çelik, taramanın jinekolojik muayene esnasında rahim ağzından alınan PAP smear ve HPV testleri ile yapılabildiğini söylüyor. Doç. Dr. Hale Göksever Çelik şu açıklamalarda bulunuyor: “Dünyada farklı tarama programları olmakla birlikte, en çok kabul edilen metot PAP smear testi yaptırmaktır. Pap smear testi jinekolojik muayene esnasında rahim ağzından sürüntü alınarak bu dokuya ilişkin hücrelerin incelenmesidir. 21 yaşından başlayarak tüm bayanlara önerilmektedir. HPV testi de rahim ağzından alınan örnekte kansere neden olabilecek yüksek riskli HPV tiplerinden birinin tespiti için yapılmaktadır. 30 yaşından başlayarak tüm bayanlara önerilmektedir. Son yıllarda görülme sıklığı artan rahim ağzı kanserini alınacak önlemlerle önlemek mümkün olduğundan, ebeveynlerin gençleri bilgilendirmesi de çok büyük ehemmiyet taşımaktadır.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı