Lets Move for a Better World” mottosuyla çevreye ve topluma verdikleri sağlıklı yaşam sözünü tutan Technogym, insanların kendi kişiliklerine, tutkularına, ihtiyaçlarına ve hedeflerine dayalı tamamen kişiselleştirilmiş bir antrenman deneyimi sunuyor. Tasarım, inovasyon ve sağlıklı yaşamın anahtar kelimeler olduğu Technogym dünyasını, Technogym Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı & Ceo’su Vittorio Zagaia anlattı.
Technogym merkezine inovasyon ve tasarımı almış bir marka. Markanın DNA’sına işlemiş bu iki kavramın öneminden biraz bahseder misiniz?
Technogym’in İtalyan bir marka olması, yarattığı değerde çok önemli bir rol oynamakta. İtalyan yaşam tarzı dizayn/tasarım, teknoloji, renkler, kaliteli malzeme seçenekleri Technogym’in global ölçekte marka olarak ayrışmasındaki en etken gerçeklerin başında gelmektedir. Buna ek olarak ARGE’ye yapılan milyonlarca Euro yatırım Technogym’in omurgası olan inovasyon DNA’sının en kuvvetli bileşenidir. Inovasyona verdiği önem Technogym’in sektöre kazandırdığı ilkler de ölçülebilir. Örneğin kardiyo ekipmanlarının olmazsa olmazı olan nabız ölçme sistemini sektöre kazandıran marka Technogym. Bununla beraber yine kardiyo ekipmanlarında bulunan ekran entegrasyonu ve beraberindeki gerek internet bağlantısı, eğlence paketleri veya online antrenman seçeneklerini sektöre kazandıran yine Technogym’dir. Dizayn noktasında ise, ekipmanlarını Antonio Citterio gibi dünyaca ünlü tasarımcı ve mimarlara tasarlatmak da Technogym’in tasarıma verdiği önemi öne çıkaran bir detaydır.
Dünyada wellness sektörü her geçen gün büyüyor. Technogym’in wellness pazarındaki yerini, ve hedeflerini öğrenebilir miyiz?
Wellness kelimesini güncel hayatımıza kazandıran marka da Technogym’dir. Nitekim bugün şirketin ünvanında yer alan bir kelimedir. Technogym için en önemli kriter sağlıklı yaşamı desteklemektir. Bunu en doğru şekilde ifade etmek ve yaygınlaştırmak içinde Technogym yaklaşık 10 sene önce Italya’nın Cesena şehrinde dünyanın ilk Wellness Kampüsünü hayata geçirdi. Bununla beraber dünyadaki ilk ve tek Wellness Vakfı’nın da kurucusu Technogym’dir.
Technogym Village
Technogym çok uzun yıllardır global ölçekte kamu idareleri, hastaneler, fitness merkezleri, okullar, üniversiteler, oteller gibi tüm yerel paydaşları kapsayan ve sağlıklı yaşamı hem ekonomik hem de sosyal kalkınma yönünden teşvik eden bir ekosistem kurmuştur. Bir tarafta Technogym sürdürülebilir, merkezinde tasarım, çevreci ve inovatif ekipmanları tasarlayıp üretirken öte yandan kar amacı gütmeden iyi bir yaşam kültürünü paylaşıyor.
Technogym olarak “Lets Move for a Better World” mottosuna sahipsiniz. Daha iyi yaşanabilecek bir dünya için Technogym neler yapıyor?
Fiziksel aktivitenin, insanların yaşam kalitesini artıran olmazsa olmaz bir öğe olduğuna inanıyoruz. İnsanlar kendi yaşam kalitesine saygı duyduğunda, çevreye de saygı duyuyor. Technogym markası olarak Let’s Move for a Better World” mottosuyla çevreye ve topluma verdiğimiz sağlıklı yaşam sözümüzü yerine getirmek için tüm paydaşlarımız ile beraber çalışmalar devam ettiriyoruz.
Sizce aktif bir hayatın ipuçları neler ?
Sağlıklı yaşam ile sürdürülebilirlik arasında gerçek bir ilişki kurabilmek çok önemli. Bir birey olarak kendinize saygı duyarsanız doğaya ve diğer canlılara da aynı saygıyı duyarsınız. Çevre ile insanın yaşam kalitesi birbirine çok paralel. Toplum bilinci, eğitim düzeyi bu konunun önemli parçası, toplumda yaşayan bireylerin mutluluğu da bunun bir sonucu. Eğer bu iki konuyu birleştirebilirsek daha mutlu bireyler olarak çevremize ve yaşadığımız ekosisteme fayda sağlayabiliriz. Devletlerin, şirketlerin ve endüstrinin doğru eğitim konusunda insanlara yardımcı olması gerekiyor; özellikle de yeni jenerasyon için. Yeni jenerasyon gençlerimizi yetiştirirken sürdürülebilirlik ve sağlıklı yaşama odaklamalı, doğa ile iletişimlerini artırarak daha mutlu bireyler olmaları için onları desteklemeliyiz. Bunun yanında düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz de hayatın önemli bir parçası olmak zorunda.
Yeni kurulan Technogym Deneyim Merkezi’ni ziyaret edenleri neler bekliyor? Türkiye’de farklı bir noktada yeni deneyim merkezleri açmayı hedefliyor musunuz ?
Akıllı ekipmanlar, dijital hizmetler, online – offline antrenman deneyimleri ile her an her yerde tamamen kişiselleştirilmiş bir antrenman deneyimine imkan veren uygulamalardan oluşan Technogym ekosistemini keşfedilebileceği 2000 metrekarelik Deneyim Merkezi’nde, Technogym’in Wellness alanındaki son yenilikleri ve tüm ekipmanları denenebilyor. Bunun dışında organize ettiğimiz eğitimler, etkinlikler ve toplantılarla sektöre “know – how” aktarımı yapmaya da devam ediyoruz. Bireysel bir kullanıcıysanız, ekipman seçimine profesyonel antrenörlerimiz eşliğinde antrenman yaparak ve deneyimleyerek karar verebiliyorsunuz. Bununla beraber randevu alarak sağlıklı yaşam, fiziksel aktivite ve egzersizler ile ilgili bilgi alışverişini de konusunda eğitimli antrenörlerimiz ile gerçekleştirebiliyorsunuz.
Wellness Design nedir ? Technogym bu alanda müşterine nasıl bir hizmet veriyor ?
Hem kurumsal hem de bireysel müşterilerimizde projenin en başından itibaren verdiğimiz hizmetimizin adı Wellness Design. Mimarlar ile beraber olan çalışmalarımızda bilhassa ön plana çıkan bir kavram. Kurumsal bir işletmede ya da bireysel bir kullanımda ekipmanların kurulacağı alanın ihtiyaca yönelik metrekaresinin tespitinden, ekipmanların seçimine, projenin çiziminden ekipmanların kurulum ve çalışır vaziyette teslimine ve hatta finansman paketine kadar tasarlanan bir hizmet. Bir işletmenin ya da nihai tüketicinin bizleri tercih etmesi bize yetmiyor. İşletmenin sağlıklı çalışması, ekipmanlarımızın tam anlamıyla kullanılıyor olması bizi asıl mutlu eden durumu oluşturuyor. Bu sebeple beraberinde kurduğumuz eğitim departmanımız ile her an müşterilerimizin yanında oluyoruz. Reddettiğimiz demeyelim ancak çalışmayı tercih etmediğimiz durumlar da oluyor tabii.
Kişiselleştirilmiş bir antrenman deneyimi sizce nasıl olmalı ?
Fitness endüstrisi yeni bir evrim sürecinden geçiyor. Endüstride çalışan herkes için kilit nokta, insanlara yalnızca ürün ve eğitim programları sunmak değil, aynı zamanda gerçekten ilgi çekici bir deneyim de aktarabilmek olmalı. Bu doğrultuda insanlara kendi kişiliklerine, tutkularına, ihtiyaçlarına ve hedeflerine dayalı tamamen kişiselleştirilmiş bir antrenman deneyimi sunmak, bizim stratejimizin merkezinde yer alıyor. Çünkü her bireyin ihtiyacı birbirinden farklı. Bazı insanlar için hareket daha sağlık odaklı bir eylemken, bazı insanlar için rehabilite edici bir eylem. “My Wellness” uygulamamız sayesinde ister spor salonunda, ister evde, isterseniz de dışarıda antrenman yapma şansına sahipsiniz. Technogym’in stratejisinin temelinde, kişiye özel çözümler sunmak ve dijital teknoloji ve servislerle fitness endüstrisine çözüm olmak var.
Günümüzde çok ses getiren marka iş birlikleri oluyor. Technogym’de yakın zamanda Dior ile bir işbirliği gerçekleştirdi. Bize biraz bu iş birliğinden ve ürünlerden bahsedebilir misiniz ?
Technogym çok uzun yıllardır bir çok farklı lüks segmentte faaliyet gösteren markalar ile işbirliğinde. Örneğin Dolce Gabbana, Ralph Lauren, Philippe Plein gibi birçok markanın moda çekimlerinde Technogym’i görebilirsiniz. Otomotivde ise Ferrari, McLaren, BMW gibi markalarla birçok ortak kampanya gerçekleştirilmiştir. Aynı şekilde dünyaca ünlü birçok mobilya tasarım markalarıyla da. Dior bu işbirliklerinin hepsinden farklı oldu çünkü yeni çıkardığı spor koleksiyonunda hareketi temsil edecek aynı bilinilirlik, kalite, dizayn ve detaycılığa önem veren bir firma olan Technogym’den sınırlı sayıda bir ekipman serisine kendi imzasını atmayı teklif etti ve ortaya 3 farklı ekipmandan oluşan Technogym for Dior işbirliği çıktı.
Pandemi sonrası evde spor yapanların saysıında oldukça fazla artış görüldü. Sizce evde antrenman yapmak için nasıl bir alan hazırlamak gerekli? Her boyutta alan için çözüm sunulabilir mi ?
Technogym pandemi döneminde İtalyan Sağlık Bakanlığı’ndan aldığı onay ile üretimlerine devam etti. Devam ettiği ile de kalmadı, evlere girecek daha kompakt, akıllı ekipmanlar ve çözümleri de beraberinde üretti. My serisi ekipmanlar, Technogym Bench pandemi dönemi sektöre kazandırılan ekipmanlar oldu. Bir taraftan işletmelerde malum kapatmalardan ötürü yaşanan daralma bireysel tüketimde gözle görülen artışa sebep oldu diyebiliriz. Açıkçası pandemi herkesin sağlık bilinci ve farkındalığının uyarıldığı bir gerçek oldu. Araştırma datalarına bakıldığında her yaş gurubundan global ölçekte insanın, Türkiye dahil fiziksel aktivite noktasında ciddi bir artışa geçtiğini rakamlarla görmekteyiz.
Evinize aldığınız her ürün gibi, fitness ekipmanı alırken de tasarımı önemli bir detay oluyor. Tasarım üstünlüğünün ekipmanın ölçülerine yansıtılabiliyor olması da önemli bir avantajımız. Technogym’in ekipmanları ev ortamında bir mobilya bir obje gibi şık duran ürünlerdir. Bununla beraber kullanılan yüksek kalite malzemeler, ekipmanların sessizliği ve teknolojisi tüketiciyi adeta ekipmanı daha sık kullanmaya teşvik ediyor. Hemen hemen tüm ekipmanların günlük hayatımızda çok önemli bir yere sahip olan akıllı telefonlar ile uyumu da açıkçası kullanıcıyı ekipmana bağlayan ve tatmin eden bir gerçek.
Technogym yıllar içinde şampiyonların tercih ettiği spor markası oldu, son 8 olimpiyatın resmi tedarikçisi olan Technogym Juventus, Inter FC, Milan FC, Paris Saint Germain, Ferrari ve McLaren F1 gibi dünyanın en önemli takımların ve atletlerin de tercih ettiği bir marka. Sizce bunun sebebi nedir ?
Söz konusu markaların, takım veya bireysel sporcuların ekipman ihtiyaçları belli kriterler dahilinde karşılanabiliyor. Bir ekipmanın estetiği, dizaynı, kalitesi bir tarafa kullanım esnasındaki fonksiyonalitesi, güvenli olması, doğru açılarla tasarlanmış olması gibi teknik detaylar asıl belirleyici faktörler. Yukarıda ismi geçen ve daha onlarcasının olduğu referanslarımızın hiçbirisi sponsorluğa dayanmıyor. Tümüyle Resmi Ekipman Tedarikçisi kimliği ile hazır bulunuyoruz. Bu tabii markanın güvenilirliği açısından belki de en önemli kriteri oluşturuyor çünkü Technogym milyonlar belki de milyarlarca euro, dolar bütçesi olan takım ve sporculara sunduğu ekipmanların kalitesini günlük hayatta kullanan herkese sunuyor.