Kadınlarda düşük yapma oranlarını etkileyen birçok faktör olduğunu söyleyen Mikrobiyolog Dr. İpek Ada Alver, sebebi bilinmeyen düşüklerin altındaki etkenin araştırılmayan enfeksiyonlar olduğuna dikkat çekti. İpek Ada Alver, “Düşük oluşumuna sebep olan pek çok mikroorganizma var. Bunların kimisi hijyen eksikliğinden, kimisi düzgün pişmemiş etlerden ve pastörize edilmeyen sütlerden, kimisi de hayvan dışkısından geçebilmektedir” diyerek anne adaylarına ikaz ve tekliflerde bulundu.
Son vakitlerde evlilik ve çocuk sahibi olma yaşının ilerlemesi, pandemi şartlarının meydana getirdiği gerilim, Kovid sonrası semptomlar ve ekonomik şartların da yol açtığı yetersiz beslenme ile birlikte bayanlarda düşük yapma oranlarının etkilendiğini söyleyen Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Mikrobiyolog Dr. İpek Ada Alver, “Genetik faktörlere dayalı embriyo kromozomlarında meydana gelen hasarlar, rahimde meydana gelen anomaliler, annede tansiyon, kalp-damar, şeker, karaciğer, böbrek, tiroid hastalıkları ve otoimmün hastalıklar, yetersiz beslenme ve uyku tertibi ile gerilim faktörleri düşüğe neden olsa da bilhassa sebebi belirlenemeyen düşüklerin altındaki en kıymetli etken enfeksiyonlardır” dedi.
HAMİLELİKTE DÜŞÜK RİSKİ OLUŞTURAN ENFEKSİYONLAR MEVCUT
Çeşitli faktörlerin tesiri ile enfeksiyona yakalanan anne, enfeksiyon kaynağı mikroorganizmayı bebeğe geçirdiğinde ekseriyetle düşükle sonuçlanabildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi İpek Ada Alver, “Düşük oluşumuna sebep olan pek çok mikroorganizma var. Bunların kimisi hijyen eksikliğinden, kimisi güzel pişmemiş etlerden ve pastörize edilmeyen sütlerden, kimisi de hayvan dışkısından geçebilmektedir. İdrar yolu enfeksiyonuna neden olan ‘Escherichia coli’, ‘Proteus mirabilis’, ‘Klebsiella pneumoniae’ bakterileri, süt ve süt eserlerinde üreyen Listeria cinsi bakteriler, kızamıkçık enfeksiyonuna neden olan ‘Rubella’ virüsü, hijyen eksikliğinden kaynaklanan ‘Sitomegalovirüs (CMV)’, sifiliz etkeni ‘Treponema pallidum’ ve hayvan dışkısından bulaşan bir parazit olan ‘Toxoplasma gondii’, düşüğe sebep olan mikroorganizmalardan olsa da en değerli etken ‘Brucella abortus’ bakterisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bakteri ‘Brusellozis’ ismi verilen hastalığa neden olur ve halk lisanında ‘Yavru Atma Hastalığı’ olarak bilinmektedir. Ekseriyetle sığır, koyun, keçi ve domuz üzere hayvanlarda görülse de çiğ süt ve süt eserleri ile uygun pişmemiş ve çiğ etlerden insanlara geçerek halk lisanında ‘Dalgalı humma’, ‘Malta humması’ ve ‘Akdeniz humması’ olarak bilinen enfeksiyonel hastalığa neden olmaktadır. İnsanlarda kronikleşen ve seyri ağırlaşan bu hastalık hamilelerde ise düşüklere ve meyyit doğumlara neden olarak hem annenin hem de bebeğin hayatını riske atabilmektedir” diye konuştu.
YAŞANAN DÜŞÜĞÜN SEBEBİ, ENFEKSİYON AÇISINDAN DETAYLI İNCELENMELİ
Brucella üzere düşüğe sebep olan enfeksiyonlarda mikroorganizma etkeninin detaylı incelenmesine ve buna yönelik tedavi planı oluşturulmasına dikkat çeken Ada Alver, “Özellikle Brucella enfeksiyonlarında, kas ağrıları, iştahsızlık ve kilo kaybı, baş ağrısı, gece terlemesi ve halsizlik, Karaciğer ve dalakta büyüme, Şişmiş lenf düğümleri, açıklanamayan ateş, eklemlerde şişlik ve hassasiyet, ciltte döküntü üzere bulgular görüldüğünden bu şikayetlerden birkaçını yaşayan hamileler doktora başvurmalıdır. Zira kronikleşen Brucella enfeksiyonu, artrit (eklem iltihabı), spondilit (omurga eklem iltihabı), endokardit (kalpte iltihap oluşumu) oluşumuna neden olarak fetüste ve annede istenmeyen durumlar oluşturabilir. Brucella enfeksiyonunun tanısı çok kolaydır ve kan ve idrar kültürü, beyin-omurilik sıvısı (BOS) incelemesi ve kanda etken mikroorganizmaya mahsus antikor testi olan Wright testi ile tanısı konulabilir. Unutulmamalıdır ki sebebi bilinmeyen düşüklerin altında enfeksiyonlar yatabilir” diyerek gebelik periyodunda detaylı tetkiklerin muhtemel ve tekrarlayan düşükleri engelleyebileceğini savundu.
GEBELİKTE ENFEKSİYONLARI ÖNLEMEK MÜMKÜN
Gebelik sürecinde anne ve fetüsü etkileyen enfeksiyonlardan korunmak için tekliflerini sıralayan Ada Alver, anne adaylarına şu tavsiyelerde bulundu:
“Pastörize edilmeyen süt ve süt eserleri ile güzel pişmemiş tüm et eserleri tüketilmediğinde, bu süreçte sakatat ve gibisi eserlerin tüketimi azaltıldığında, meyve ve sebzelerin uygun yıkandığında, korunmalı cinsel ilgiye girildiğinde, sahip olunan evcil hayvana çiğ eserler tükettirilmediğinde ve evcil hayvanın dışkısına çıplak elle dokunulmadığında, el ve tuvalet hijyenine dikkat edildiğinde, vajinal duş alımından uzaklaşıldığında, kâfi uyku ve istikrarlı beslenme nizamına dikkat edildiğinde, gerilim faktörlerinden uzaklaşılarak bağışıklık sistemi güçlendirildiğinde, belirtiler yaşandığında vakit kaybedilmeksizin doktora başvurulduğunda, bu enfeksiyonlardan korunmak mümkün hale gelecektir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı