İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, Buca Metrosu’nun imal evresine gelmesiyle ilgili süreci büyük bir muvaffakiyet olarak kıymetlendirdi. Soyer, “Bu başarıyı lekelemek, göz gerisi etmek yakışmıyor. Kazmayı vurduğumuz anda paramız hazır. Her bir kuruşun bu milletin parası olduğunu biliyoruz. Ona toz kondurmamak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. O bir kuruşun hesabını da her yerde herkese vereceğiz. Metroyu vaktinde milletimizin hizmetine sunacağız” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Aralık ayı olağan meclis toplantısının birinci oturumu Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM), İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’in idaresinde yapıldı. Meclis oturumunda İzmir Büyükşehir Belediyesi Raylı Sistem Dairesi Lideri Mehmet Ergenekon Buca-Üçyol Metrosu’nun ihale ve kıymetlendirme sürecine ait bir sunum yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay da Lider Tunç Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonu doğrultusunda yürütülen çalışmalar hakkında meclis üyelerine bilgi verdi.
Uluslararası ihale mevzuatına nazaran düzenlendi
İzmir Büyükşehir Belediyesi Raylı Sistemler Dairesi Lideri Mehmet Ergenekon, Buca-Üçyol Metro çizgisinin ihale sürecine ait yaptığı sunumda Buca-Üçyol Metro sınırının imal ihalesinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun (KİK) ‘istisnalar’ başlıklı 3. hususunun c bendine nazaran, KİK’den istisna tutularak, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) ihale kurallarına nazaran yapıldığını hatırlattı. Sınırın üretiminde Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD Fransız Kalkınma Ajansı (AFD), Asya Altyapı Yatırım Bankası (AIIB) ve Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası (BSTDB) dış finansmanından yararlanacaklarını lisana getiren Ergenekon, “İki kademeli ihalenin birinci kademesi 28 Mayıs’ta yapıldı. Buca Metro çizgisi inşaatını yapabilecek kapasitede olan ve ihaleye katılan 14 firmadan 13’ü davet edildi. Birinci basamakta teknik teklifler ve yeterlilik bilgileri değerlendirildi. İkinci kademede firmalardan bağımsız, mali teklifleri yönetmelikler çerçevesinde değerlendirildi. 6 Eylül’de düzenlenen ihalenin ikinci etabında 8 firma mali teklifini sundu. Alt risk eşiğine girmeyen Gülermak A.Ş.’den, Yapı Merkezi-Nurol Ortak Teşebbüsü ile karşılaştırılmak üzere belirlenen iş kalemleri için fiyat tahlilleri ve destekleyici dokümanlar talep edildi” dedi.
Bağımsız denetçi bir ay çalıştı
Sunulan tahliller incelendiğinde firmanın alt yüklenicilerden aldığı proformalardan gelen sayıları direkt kullandığı, iş kalemlerinin piyasa maliyetlerinin epeyce altında kaldığını gördüklerini söyleyen Ergenekon, şunları aktardı:
“İhale Kurulu, yapılan değerlendirmeler sonucunda ihale tarihinden 1,5 ay sonra hazırlanan ihale kıymetlendirme raporunu ve kazanan firma teklifini 14 Ekim 2021’de EBRD’ye gönderdi. Banka 26 Ekim’de bağımsız uzman denetçi atadı ve tüm ihale evrakları bağımsız denetçiyle paylaşıldı. Bağımsız denetçinin bir ay süren çalışmasının akabinde raporunu banka ile paylaştı. Bankadan da ihale kararı onayı belediyeye iletildi. Eksper raporu bankadan istendi ama EBRD kuralları gereği bâtın olduğu için bilgi verilmedi”.
“İhale süreci bankanın belirlediği kurallara nazaran tamamlandı”
Ergenekon, İhale Kurulu’nun, EBRD satın alma siyasetleri ve kurallarına nazaran Yapı Merkezi-Nurol Ortak Teşebbüsü tarafından verilen en düşük teklifi reddetmesini önerdiği bilgisini paylaşarak, şunları söyledi: “İhale Komitesi, mukaveleyi tatmin edici bir biçimde yerine getirme niteliklerine ait benzeri bir belirleme yapmak için bir sonraki en düşük teklife geçti. Gülermak Ağır Sanayi İnşaat ve Taahhüt A.Ş tarafından verilen teklif en düşük teklif alt eşiğinden daha yüksek olduğu için, ikinci en düşük teklif EBRD’nin 1 Ağustos 2017 tarihli ‘Kılavuz notunda yer alan metodolojiye nazaran olağandışı derecede düşük olarak sınıflandırılmamıştır. 6 Eylül 2021’den 26 Kasım 2021’e kadar gerçekleştirilen kıymetlendirme süreci Banka’nın İhale Unsur ve Kuralları’na (PP&R) nazaran tamamlandı ve ihalenin Gülermak Ağır Sanayi İnşaat ve Taahhüt AŞ’ye verilmesine karar verildi.”
“Her firmaya eşit yaklaşıldı”
İhaleye katılan bütün firmaların gerek Türkiye’de gerekse dünyada büyük ölçekli işler yapan değerli firmalar olduğunu tabir eden İzmir Büyükşehir Belediyesi Raylı Sistem Dairesi Lideri Mehmet Ergenekon, “En düşük teklifi veren firmamız, dünya çapında iş yapan firmaların oluşturduğu bir iştiraktir. Ortaklardan biri belediyemizce imal çalışmaları devam eden Çiğli Tramvay işinin yüklenicisi olarak çalışmakta. Kıymetlendirme sürecinde hiç bir yöntemsiz çalışma yapılmadı. Her firmaya eşit yaklaşıldı. EBRD prosedürüne nazaran sayısal bilgilere dayalı şeffaf bir süreç yönetildi” diye konuştu.
“Önemli olan kamu faydasını gözetmenizdir”
CHP Küme Lider Vekili Mustafa Özuslu ise ihale sürecini kıymetlendirerek “Ne yapıldığı ortada. Biz bir metro yapmak istiyoruz. Bu metroyu İzmir halkının kendi yararlarından, gelirlerinden elde ettiğimiz, alın teriyle oluşan o parayı en yanlışsız biçimde kullanarak bu çalışmayı en kısa vakitte bitirmek istiyoruz. Bu irade var. Yol alıyoruz, süreç ilerledi, muhakkak bir noktaya geldik. Şayet burada başlarımızda soru işareti varsa, onları da sorarak yanıtlarını her evrede alabiliriz. Biz metro yaptık, o metronun hesabını da kuruşu kuruşuna verdik. İster lokal olsun ister merkezi olsun, iktidarlar hizmet yapmak için var. Yapmazsan eleştirilirsin. Fakat burada yaptığın yol, iş, metro kıymetli değil. Kıymetli olan onu nasıl yaptığın ve kamu faydasını nasıl gözettiğindir. O ihaleleri hangi şirketlere nasıl verdiğindir. Sanki daima birebir 5 şirkete mi veriyorsunuz, yoksa şeffaf, açık bir süreci mi yönetiyorsunuz” dedi.
“Burada büyük bir muvaffakiyet var”
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer ise sürecin sonuncu olarak sonlandığında, ihaleye dair tüm belgeleri meclis üyeleri ile paylaşacaklarını belirtti. Buna karşın hala tenkitlerin olduğunu söz eden Lider Soyer, “Bu telaşın neden olduğunu anlamakta zorlanıyorum. Bu siyasetse yazık… Vaktimize yazık, dinleyenlere yazık. ‘Bu firma yapamaz mıydı? Emniyetli bir firma. Yalnızca inanç duygusu ile ihaleyi verebilir misiniz? Ne kadar donanımlı, uzman olursa olsun. Karşılaştırmanız gereken hesaplar ve sayılar var. Göz arkası edilen bir şey var; biz dört büyük memleketler arası yatırım bankasından 490 milyon Euro’luk bir konsorsiyum oluşturarak çıktık bu işe. Biz kazmayı vurduğumuz anda paramız hazır. Bu parayla bu süreci tamamlayacağız ve metroyu vaktinde milletimizin hizmetine sunacağız. Buradaki büyük bir başarıyı lekelemek, göz gerisi etmek yakışmıyor. Burada büyük bir muvaffakiyet var” dedi.
“Rakamlar konuşur, hisler değil”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öz gücü ile milletlerarası finans kuruşlarını ikna ederek 490 milyon Euro’luk bir kaynak yaratmayı başardığını ve bu kaynakla da bu ihaleye çıktığını söyleyen Lider Tunç Soyer, “Bu her türlü takdirin üzerinde. Bitti. İhale sürecinde dimyata giderken konuttaki bulgurdan olan çok işletme ve kurum var. Bu türlü çok örnek var. Siz o 529 milyonu kazanacağım diye tahminen çok daha ağır maliyetler ödemek zorunda kalacaksınız. Bunu öngörmek, hesaplamak zorundasınız. Sayılar konuşur, hisler değil. Biz de bu firmanın sağlam olduğunu biliyoruz. Hakikat lakin yetmez. Evraka konulan sayılar var. Bu sayılar üzerinde de arkadaşlarımızın yaptığı bir çalışma var. Asla bir şeyleri kılıfına uydurma telaşında değiliz. Bunu kim yapıyorsa siz ona sorun. Biz hiçbir şeyi kılıfına uydurmaya çalışmıyoruz. Bir kez çok yakışıksız bir şey. Ne demek ‘Kılıfına uydurmaya çalışmak.’ Ne yaptık ki kılıfına uyduruyoruz? Bu çok yakışıksız bir şey. Biz ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Yetmiyor soruyoruz. İhale komitemizin verdiği kararla yetinmiyoruz. Diyoruz ki; siz de eksper görevlendirin. Bir bağımsız eksper görevlendirin. Onlar yapıyor ve onların onayı ile dönüyor. Neyin kılıfına uydurmaya çalışıyoruz? Biz bu milletin menfaatini herkes kadar düşünürüz. O bir kuruşun bu milletin parası olduğunu biliyoruz. Ona toz kondurmamak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. En titiz halde araştırmaya devam edeceğiz. O bir kuruşun hesabını da her yerde herkese vereceğiz. Bu türlü bir haleyi bu türlü bir mecliste gündeme getiren kaç belediye var, sorun arkadaşlar. Elinizi vicdanınıza koyun. Paylaşacağız ve üzerinde konuşalım. Bir şey kaçırıyor değiliz. Herkes konutuna gitsin, sayılara baksın, üzerinde daha uzun konuşalım” dedi.
Üreticiye tam destek
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay da İzmir tarımına yönelik yürütülen çalışmalar hakkında meclis üyelerini bilgilendirdi. Küçük ölçeli üreticiyi desteklemek için yapılan çalışmaları aktaran Tugay, “3 bin 172 üreticiye 12 bin 363 küçükbaş hibesi yapıldı. Yavruları ile birlikte toplamda bu sürünün büyüklüğü 30 bini geçti. 2019’da 462 üreticiye 1798 küçükbaş hayvan, 2020’de 129 üreticiye 509 küçükbaş hayvan, 2021’de 314 üreticiye 1241 küçükbaş hayvan verildi. 5 milyon adedin üzerinde meyve ve zeytin fidanı kooperatiflerden satın alınarak ziraî toprağı boş olan üreticiye hibe edildi. Üretim yollarına 286 milyon TL yatırım yapıldı” dedi.
Başkan Soyer’den teşekkür
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, sunumların akabinde Ertuğrul Tugay ve Mehmet Ergenekon’a teşekkür ederek, “Moralimizi yükselten kıymetli çalışmalar. Elinize emeğinize sıhhat. Bu titiz çalışma için hem siz hem de arkadaşlarınıza teşekkür ediyorum” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı