Son periyodun tanınan uygulamalarından olan kalıcı oje ve protez tırnak sandığınız kadar günahsız olmayabilir. Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Emek Kocatürk Göncü, uygulamanın daima yaptırılması sonucu ellerin sıklıkla UV ışınlarına maruz kalması sonucu cilt kanseri riskinin artacağını tabir ederek, gelişebilecek akrilat alerjisine de dikkat çekti. Pekala akrilat alerjisi nedir? Uygulamalar sırasında tedbir almak mümkün mü? Prof. Dr. Emek Kocatürk Göncü yanıtladı.
Son periyotta tırnak estetiğine yönelik artan uygulamalar birtakım sıhhat meselelerine yönelik tartışmaları da beraberinde getirdi. Nail Arka olarak bilinen kalıcı tırnak dizaynlarının UV ışınlarıyla tırnağa sabitlenmesi nedeniyle birçok riskin bulunduğunu tabir eden Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Emek Kocatürk Göncü, kalıcı oje, akrilik protez tırnak ve jel protez tırnak süreçlerini, risklerini ve akrilat alerjisini anlattı:
“Kalıcı ojede tırnaklara cila sürülmesinin akabinde cilayı katılaştırmak için ultraviyole (UV) ışığı uygulanır. Burada uygulamanın daima yaptırılması sonucu sık UV’ye maruz kalmak cilt kanseri riskini artırma potansiyeline sahiptir. Uygulamalara orta vermek, uygulama öncesi güneşten kollayıcı krem sürmek yahut ucu açık eldiven giymek deri kanseri riskine karşı gözetici tedbirler olabilir. Ayrıyeten uygulama öncesi tırnağın çok törpülenmesi de tırnak hasarına yol açabilir. Akrilik ve jel protez tırnak uygulamalarındaki temel fark, jel protez tırnakta özel protez tırnak jellerinin tırnağa uygulandıktan sonra UV lambalar ile kurutulması kelam konusu iken, akrilik protez tırnak uygulaması özel akrilik tozlarının akrilik monomer ile karıştırılıp tırnağa uygulanması yoluyla yapılmaktadır. Burada tekrar uzun periyotta sıhhat tehdidi olarak UV temasına bağlı kanser riskinden ve erken yaşlanmadan bahsedebiliriz. Ancak tüm bu uygulamalarda ortaya çıkabilecek ortak sorun, kullanılan eserlerin içerisinde bulunan akrilatlara bağlı alerji gelişimidir.”
Akrilat alerjisi nedir ve ne üzere belirtilere ve sonuçlara yol açabilir?
Akrilat alerjisi daha evvelce çoklukla diş tabipleri ve diş teknisyenleri üzere dental çalışanlar; matbaacılar, boyacılar ve yapıştırıcılarla temas eden çalışanlarda görülen bir durum iken son yıllarda bilhassa akrilik tırnaklar, jel tırnaklar, kalıcı oje üzere tırnak süreçlerine bağlı olarak ortaya çıkıyor. Bu tepkiler hem süreç uygulanan şahıslarda hem de süreci uygulayan estetisyenlerde görülebiliyor. Ayrıyeten meskende uygulama ile bu risk daha da artıyor.
Kızarıklık, kaşıntı, şişlik, soyulma, kabuklanma, kepeklenme…
Met, akrilat kimyasallarının en bilinenleri 2-hidroksietil metakrilat (HEMA), 2-hidroksipropil metakrilat ve etil akrilat olmakla birlikte yama testlerinde en çok saptananı HEMA’dır. HEMA, 2019 yılından itibaren Avrupa Kontakt Dermatit Derneği Yama Testi Bazal Serisine girmiştir.
Akrilat alerjisi tırnak eserlerine bağlı olduğunda bilhassa ellerde, parmakların uçlarında, tırnak etrafında, el bileklerinde kızarıklık, kaşıntı, şişlik, soyulma, kabuklanma, kepeklenme gibi ekzematöz belirtilerle ortaya çıkabiliyor. Lakin bu belirtilerin göz kapağı, yüz, boyun, karın derisi, kasık derisi üzere birinci etapta akla gelmeyecek bölgelerde de ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Emek Kocatürk Göncü, tırnaklarda da tırnak plağının tırnak yatağından ayrılması ya da öbür çeşit tırnak bozukluklarının görülebileceğine ve ayrıyeten nadiren ürtiker ya da nefes darlığına da yol açabileceğine dikkat çekiyor. Tırnak teknisyenlerinin daima bu kimyasallara temas ettiklerinden ötürü semptomların onlarda daha besbelli olabileceğini tabir ediyor.
Akrilat alerjisinin geri dönüşü yok!
Prof. Dr. Göncü, akrilatların tırnak eserleri dışında öbür dallarda de kullanıldığını ve alerji bir sefer kazanıldığında ömür uzunluğu kalıcı olduğunu söz ederek, “Keyfi bir nedene bağlı olarak bu alerjiyi edinmek, şahısların ileride mecburi olarak kullanmaları gerekecek tıbbi gereçleri kullanmalarına pürüz teşkil edebilir. Örneğin dental protez uygulamaları, ortopedik cerrahi uygulamaları, medikal aygıt uygulamaları yahut saç, kirpik protez uygulamaları akrilat alerjisi geliştiğinde artık alerjisi olan kişi için riskli uygulamalar ortasına girecektir” dedi.
Sonuçları ve neye sebebiyet vereceği önemsemeden yaptırılan bu uygulamaların ileride kronik bir sorun olarak geri dönebileceğini vurgulayan Göncü, “tırnak süreçlerinde kullanılan akrilatların önemli alerji potansiyeli taşıdığını unutmadan hareket etmek gerekir “diyerek kelamlarını tamamladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı