Zerre kadar onur varsa çıkarsın o bakanı açıklarsın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin Lüleburgaz’da düzenlenen mitinginde halka seslendi. Kılıçdaroğlu’nun iddialarına sert sözlerle cevap veren Erdoğan,” Sende zerre kadar onur varsa çıkarsın bu hükümetin o bakanını açıklarsın ve o bakanı bu Başbakan orada tutarsa istediğini söyleyebilirsin ama açıklayamıyor hayatı iftiralarla dolu” dedi.
YGS‘de şifreli kopya iddiası (Son Detaylar)
Kılıçdaroğlu bir bakanın ÖSYM’ye elektronik posta göndererek bir yakınını iyi bir yere yerleştirilmesini istediğini iddia etmişti. İddialar üzerine Hayati Yazıcı bir açıklama yapmış kendi bilgisi dışında ve kendisine ait olmayan bir e-posta adresinden ÖSYM’ye e-posta atıldığını açıklamıştı.
Partisinin Lüleburgaz mitinginde Kılıçdaroğlu’nun iddalarına yanıt veren Erdoğan,” “Sende zerre kadar onur varsa, bakın bu kadar da ağır konuşuyorum, çıkar o bakanı açıklarsın. Öyle bir bakan varsa Başbakan o bakanı bir dakika tutmaz” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar şöyle:
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının hemen başında meydanı dolduran kalabalık ‘Padişah Erdoğan’ diyerek Başbakan Erdoğan’a tezahurat yaptı.
Hayır, hayır bizim padişahlıkta gözümüz yok sadece milletimiz bize yaptığımız işlerden dolayı, Allah razı olsun desin yeterli. Eğitimde attığımız adımlar, sağlıkta attığımız adımlar ortada bunları yeterli bulmuyoruz daha güzel olacak. Sizinle belgelerle konuşacağım, 12 Haziran’ın hesabını hep beraber yapalım 32 gün kaldı, çok çalışmamız lazım, çalışalım ki usta ellerde bu ülke aydınlık yarınları daha kolay yakalasın. Türkiye’nin kamu borç net stoku yüzde 25 şuanda, yüzde 61’den yüzde 25’e düştü.
Devletin borçlanma faizi yüzde 63’tü bu faiz milletimin cebinden çıkıyordu, şimdi yüzde 7,8 aradaki fark benim milletimin cebinde kalıyor enflasyon yüzde 30’du şuanda yüzde 4,3 buraya düştü kardeşlerim. Arada ki fark benim halkımın cebinde kalıyor. Kırklareli’nin benim dünyamda özel bir yeri var, bizim yolumuz buradan geçti Pınarhisar’dan geçti ve ondan sonra buraya geldik ama milletim getirdi, milletim görevlendirdi.
Göreve geldik, Türkiye’nin IMF’ye olan borcu 23,5 milyar dolardı, iktidarda MHP, DSP, ANAP vardı. Ödedik, ödedik bu borcu şuanda 5 milyar dolar borcumuz kaldı IMF’ye istesek tamamını öderiz problem değil ama çok düşük bir faiz o yüzden niye acele edelim 2012 sonuna kadar temizleriz. IMF ile biz işbirliği yapmıyoruz neden? Çünkü içişlerimize karışmak istediler biz ne MHP’yiz nede CHP’yiz karıştırmayız. Gelelim Merkez Bankası’na, Merkez Bankası’nda 27,5 milyar dolar vardı Türkiye’nin Merkez Bankası kasasına bu yakışırmı? Kılıçdaroğlu yolsuzluk diyor duruyor, yolsuzlukların iktidarında böyle bir kasa olmaz şuanda kasada 95 milyar dolar var. 27,5 milyar dolar nire 95 milyar dolar nire? Kılıçdaroğlu bu 95 milyar dolara sulandı tarihleri boyunca bu CHP kasaları dolu bulup boşaltarak gittiler şimdi bunuda boşaltmak istiyorlar ama yok öyle yağma benim milletim 12 Haziran’da bunlara gereken cevapı verecektir.
SSK’nın başında bay Kemal varken, muayenehaneye giderdik para öderdik, ameliyat gerekiyorsa hastanede olurduk. Şimdi ne kadar dürüst olmuş aman yarabbim, akşam söylediğini sabah inkar ediyor. İlacını alacaksın giriyorsun kuyruğa reçeteyi veriyorsun ilacın yarısı var yarısı yok, eğer doğru konuşmuyorsam siz söyleyin. İşte bunları yaşaya yaşaya buralara geldik, dedik ki hastaneleri değiştireceğiz CHP çıktı ‘hayır’ dedi. Bunlar işçinindir dedi, ne demek işçinin bu hastanelerin tamamı milletin, özel hastanelerden hizmet alımıyla hizmet alacağız dedik. Benim Pınarhisar’da ki kardeşim istediği özel hastaneye gidecek orada tedavisini olabilecek, Kırklareli’nde ki kardeşim istediği hastaneye gidiyor şimdi, istediği ilacını alabiliyor. Bunu kim yaptı? Bu iktidar yapmadı mı? Bay Kemal senin döneminde batıyordu SSK, senden önce iyi gelen SSK 8 sene boyunca hep geriledi. Burdan bitti işi Ecevit’e gitti merhum Ecevit’te buna dedi ki; Sen başarısız bir genel müdürsün veto’ yapmadı çünkü orayıda batıracaktı. Geçen akşam çıkmış YÖK’ü kaldıracağım diyor ama aynı programın içinde yarım saat sonra toplanan harçları YÖK’e aktaracağım diyor.
YGS diye tutturdu dedik ki yargıda biz bunun takipçiyiz, buyrun YGS yargı kararını açıkladı takipsizlik kararı verdi ne oldu? Vaka ortada, bunuda geç tuttu diyor ki YGS’ye bir bakan çıkmış, bir mail göndermiş bu maille yiğenine oradan torpil yapmak istemiş, sende zerre kadar onur varsa çıkarsın bu hükümetin o bakanını açıklarsın ve o bakanı bu Başbakan orada tutarsa istediğini söyleyebilirsin ama açıklayamıyor hayatı iftiralarla dolu. Biz bu yola böyle çıktık, AK olarak çıktık benim için aynısını İstanbul Büyükşehir Belediye başkanım içinde söylediler ama Kadir beyle ilgili de aynısını söylediler şimdi yine söylüyorlar. Eğer yolsuzluk olsaydı 18 milyar dolar IMF borcunu ödeyebilirmiydi? Merkez Bankasına artı döviz yığabilirmiydi? Eğer yolsuzluk olursa CHP döneminde, geçmiş iktidar döneminde nemalar kesilmişti geldik ki masada 13,5 kattrilyon vard bunu biz ödedik ‘Bay Kemal’ siz kestiniz, biz ödedik.
Eğitimde ilköğretimde erkek öğrenciye 30, kız öğrenciye 35 lira veriyoruz, Ortaöğretimde erkek öğrenciye 45 lira, kız öğrenciye 55 lira veriyoruz kaç çocuk olursa olsun ayrım yok para anneye, babaya değil olur ya duman olup gider ve Milli Eğitim bütçesini 1. sıraya aldık Savunma’yı 6. sıraya aldık ama daha iyi olacak bunu yeterli bulmuyoruz. Fakir aileler için sosyal güvencesi yoksa her ay 150 lira nakdi yardım yapıyoruz, erzak yardımlarımızda ayrı tabi, özürlüye kim bakıyorsa asgari ücret veriyoruz onlara her ay.
Şimdi kara tahtaları kaldırıyoruz, ben size hayal vadetmiyorum 4 yıl içinde Türkiye’nin bütün okullarına akıllı tahta gelecek ve bunlar bilgisayar donanımlı olacak, internet bağlantılı olarak bu hizmeti yavrularımız alacak. Kendilerine birertane de elektronik kitap vereceğiz ve bunu ücretsiz vereceğiz. Ben şunu konuşuyoruz; Yahu Amerika’da George bunu yakalıyorda Almanya’da Hanz yakalıyorda benim Kırklareli’nde Ayşem, Fatmam, Hülyam niye yakalamasın? Neden bunları yapmadılar, biz gelmeden önce bilişim teknolojileri sınıflarını niye kurmadılar? Halep ordaysa Arş’ın Lüleburgaz’da.