Cum. May 3rd, 2024

Anadolu Girişimci İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Coşkun, etiketinde ‘Made İn Turkey’ yazan ürünlerin aranır olduğunu bildirdi.


Coşkun AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye‘nin toplam ihracatında önemli bir payı bulunan Türk tekstil sektörünün fiyatıyla Çin’e, kalitesiyle de Avrupa’ya rakip olduğunu söyledi.

Sağladığı yoğun istihdamla da ”işsizliğin panzehiri” konumundaki sektörün iyi yönde ilerlediğini belirten Coşkun, kar marjları düşse de artan satış hacmiyle Türk tekstil sektörünün çok iyi konuma geldiğini ifade etti.

Coşkun, birkaç yıl öncesine kadar ”bitti” denilen sektörün aslında bitmediğini, halen ülke ekonomisinin lokomotifi olmaya devam ettiğini, geleceğinin ise dünden ve bugünden çok daha iyi olacağını kaydetti.

Coşkun, Çin’in piyasaya hızlı girişi ve kalitesiz ürünleri neredeyse sudan ucuz fiyatlarla satmasının iç piyasada panik yarattığını belirterek, şöyle konuştu:

”Çin benzeri ürünler piyasayı alt üst etti. Kalitesiz ürünleri ucuza pazarlayan tekstilciler, bunun vebalini de ağır yaşadı. Çünkü Türkiye‘nin imajına gölge düştü. Türk tekstil sektörünün bir dönem ucuz üretim merakından kaynaklanan bu kötü imajı şimdi yerini kaliteye bıraktı. Çünkü, görüldü ki, kalitesizi ucuza mal etmekle rekabet ortamında fazla ayakta durulamıyor. Bunda tüketicinin bilinçlenmesinin de önemli payı var. Tüketici artık para kazanmanın zor olduğu bir dönemde kalitesiz gömleği alıp bir hafta giydikten sonra bir köşeye atmayı göze alamıyor. Bunu artık zenginler de yapmıyor.”

-TÜKETİCİ KALİTEYE ÖNEM VERİYOR-

Coşkun, kalitesiz ürünün kısa sürede deformasyona uğraması yüzünden, artık tüketicinin önce kaliteyi aramaya başladığını, bunun da markalaşmada önemli bir unsur olduğunu söyledi.

Şimdi Türk tekstilcileri olarak iyi bir çizgi yakaladıklarını bildiren Coşkun, ”Türk tekstil sektörünün bir dönem ucuz üretim merakından kaynaklanan kötü imajı, yerini kaliteye bıraktı ve etiketinde ‘Made in Turkey’ yazan ürünler aranır oldu. Türkiye‘nin tekstil sektöründeki olumlu imajının yanı sıra, büyümesi çok uzun yıllar devam edecek. Çünkü, Türk tekstilcisi yaşanan sıkıntılardan gerekli mesajı aldı” dedi.

Coşkun, eskiden hiç ihracatla ilgilenilmezken şimdi nerede pazar varsa Türk tekstilcisinin orada olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

”Herkes şunu anladı ki kabuğumuza çekilip, iç piyasadaki taleple yetinmekle bir yere varılmıyor. Dünyada çok önemli fırsatlar var. Bu fırsatlar çok geç de olsa görüldü. Bugüne kadar üretimini fason yapıp yurt dışındaki ünlü markalara satan tekstilci, artık kendi markasını yaratıyor ve emeğine sahip çıkıyor. Bunu daha önce yapsaydık şimdi aldığımız mesafe çok daha fazla olurdu.”

-İSTİHDAM SORUNU-

Coşkun, işsizliğin sadece Türkiye‘de değil dünyada önemli bir sorun olduğunu söyledi.

Emek yoğun bir sektör olan tekstilin öneminin daha iyi anlaşıldığını bildiren Coşkun, ”Tekstil, istihdamın en önemli panzehiri durumunda. Buna rağmen bu sektör, beklediği teşviklere henüz kavuşamadı. Bunun başında ücretlerdeki vergi yükü geliyor. Türk tekstilcileri, çalıştırdığı kişi başına Hindistan ve Çin’deki işçilerin maaşı kadar vergi ödüyor. Asgari ücret ‘düşük’ dense de, çevre ülkelerine baktığımızda onlara göre çok yüksek” diye konuştu.

-KRİZ SÖYLENTİLERİNE TEPKİ-

Coşkun, son dönemlerde krizden bahsedilmeye yeniden başlandığını da anımsatarak, bunu doğru bulmadıklarını belirtti.

Türkiye’nin her alanda önemli mesafe katettiğini anlatan Coşkun, şöyle devam etti:

”(Avrupa’nın hasta adamı) denilen Türkiye, Avrupa’nın en sağlıklı adamı konumuna geldi. Büyüme rakamlarımız iyi, işsizlik rakamları düşüyor, fabrikalarımız kapasitesini artırdı. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde yer kalmadı. Kriz havasına girmemeliyiz. Cari açık sıkıntımız var ama tedbir alınıyor. Kriz çığırtkanlığı yapmak, ülkemize zarar verir.”

Bayramda yoğunlaşan alışveriş trafiğine de dikkati çeken Coşkun, bu durumun ekonominin aynası niteliğinde olduğunu, sadece tekstilde değil, şekerlemeden konfeksiyona kadar bir çok sektörün cirosunun arttığını kaydetti.

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen