Per. May 2nd, 2024

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ortadoğu ve Afrika’daki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu


Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki gelişmelere ilişkin, ”Bütün bu dönüşümler bölgemizde 1990’larda olabilirdi. Mısır, Tunus, Libya ve Suriye‘deki siyasi yapılar hep soğuk savaş yapılarıdır. Doğu Avrupa’da soğuk savaş bitti, Ortadoğu’da devam ediyordu. Şimdi Ortadoğu’da da soğuk savaş bitiyor” dedi.
"İLKELER BUGÜN DE GEÇERLİ"

Atlantic Council’in düzenlediği 3. Karadeniz Enerji ve Ekonomik Forumunda ”Türkiye’den Bakış” başlıklı bir konuşma yapan Davutoğlu, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki gelişmelere ilişkin değerlendirmesinde, Tunus‘taki yasemin devriminin ilk haftasında düzenledikleri Bakanlar Kurulu toplantısında uzun tartışmalar sonucunda ”Şu an itibariyle değişim gereklidir” ve ”Bu, Tunus‘a özel bir vaka değil, bölgedeki yepyeni bir ivmedir. Tarihin akışı da statükonun değil değişimin yanındadır” ilkelerini belirlediklerini, bu ilkelerin bugün de geçerli olduğunu anlattı.
"AMERİKAN KOMPLOSU DEĞİL"

Arap baharının temel özelliğini ”spontanlık” olarak niteleyen Davutoğlu, ”Bazı insanlar ‘Bu bir Amerikan komplosudur’ diyorlar ama bu spontan bir olay olarak ortaya çıktı ve bir dinamizm yarattı” dedi.

Arap halklarının demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları gibi taleplerinin haklı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, bu değerleri Türkiye‘de de savunduklarını, istikrarın değişimden daha önemli olduğunu söyleyecek olsalar, bunun kendileriyle çelişmek anlamına geleceğini kaydetti.

Davutoğlu, her ülkedeki gelişmelerin bir diğerinden farklı olduğuna işaret ederek, reform ve barışçıl geçiş ilkeleri ışığında bölgedeki her duruma uygun farklı politikalar uygulamaya çalıştıklarını kaydetti.
"SOĞUK SAVAŞ BİTİYOR"

Bakan Davutoğlu, ”Bütün bu dönüşümler bölgemizde 1990’larda olabilirdi. Mısır, Tunus, Libya ve Suriye‘deki siyasi yapılar hep soğuk savaş yapılarıdır. Doğu Avrupa’da soğuk savaş bitti, Ortadoğu’da devam ediyordu. Şimdi Ortadoğu’da da soğuk savaş bitiyor” diye konuştu.
"TEK TARAFLI HAREKET EDİYOR GÖZÜKMEK İSTEMEYİZ"

ABD’nin bölgeye yönelik stratejisine ilişkin değerlendirmesinde Davutoğlu, 1990’ların başında Tunus, Cezayir ve Ürdün‘de bir Arap baharının belirtilerinin oluştuğunu, ancak o dönemde müttefiklerinin İslami radikallik korkusu nedeniyle değişimden ziyade istikrara öncelik tanıdıklarını anlattı.

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Buradaki otokratik rejimlerin üç temel argümanı vardı. Kendi halklarına dönüp dediler ki, ‘Bizden özgürlük veya demokrasi istemeyin çünkü İsrail‘le savaşıyoruz. O yüzden ordumuzun ve siyasetimizin kuvvetli olması lazım’. Birbirlerine dönerek dediler ki, ‘Biz gidersek kaos gelir’. Batı ülkelerine döndüler ve ‘Biz gidersek islami radikaller gelir’ dediler. Türkiye‘deki modele baktığımızda, son 7-8 yıldaki gelişmeler bunun yanlış olduğunu kanıtladı. Demokrasi Türkiye‘ye kaos getirmedi. Demokratik bir Türkiye otokratik bir Mısır ya da Suriye‘ye kıyasla İsrail‘e karşı sesini çok daha fazla yükseltebildi.”

2005-2006’da ana parametrelerin yine demokrasi ve benzeri unsurların olduğu Büyük Ortadoğu Proje girişimi olduğunu anımsatan Davutoğlu, bunun sonrasında Mısır ve Irak‘ta gerçek seçimler yapılamazken, Filistin‘de özgür seçimler yapıldığını ve Hamas’ın seçimleri kazandığını, Irak ve Mısır‘daki seçimler kabul edilirken, Filistin‘dekinin reddedilmesinin Ortadoğu’nun zihninde bir soru işareti yarattığını söyledi.

Davutoğlu, ”ABD ile Arap uyanışı konusunda ortaklık yapabilir misiniz?” şeklindeki soru üzerine, Türkiye olarak tek taraflı hareket ediyor görünmek istemediklerini belirterek, ”Sınırımızın hemen ötesinde bir insani kriz söz konusuysa bireysel bir ülke olarak yanıt veririz. Yapılacak en iyi şey çok taraflı olarak soruna yaklaşmaktır. Suriye‘de çok taraflı işbirliğine dayalı bir süreç izlenmeli. Arap Ligi’nden de bu sürecin başkanlığını üstlenmelerini istemeliyiz. Türkiye olarak komşu olduğumuzdan özel bir durumumuz var. Yaptığımız herhangi bir şey güvenliği, hatta iç güvenliği etkileyecektir” değerlendirmesini yaptı.
TÜRKİYE SUYU HİÇBİR ZAMAN KESMEYECEK

Davutoğlu, Arap Baharının her ülkede farklı gerçekleştiğini belirterek, Suriye‘de çok etnik ve mezhepli bir yapı olduğunu hatırlattı. Davutoğlu,”Her şey raydan çıkabilir, dikkatli adım atmamız gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.

Halkın seçimlerine saygılı olmak gerektiğini, dışarıdan empoze edilme havası verilmemesinin önemli olduğunu anlatan Davutoğlu, dışarıdan geliyormuş gibi görünen baskıların ters tepeceğini, Arap Liginin liderliği almasının çok önemli olduğunu, Türkiye‘nin de komşu olarak bir şey söyleyeceğini, ancak konuya ilişkin kararı veremeyeceğini anlattı.

Suriye’de mezhep ve etnik ayrışmayı kabul etmemek gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, ”Bütün Suriye vatandaşları eşittir, Türkiye‘nin yaklaşımı budur. Bizim için hepsi eşittir. Suriye Milli Konseyinin daha kapsayıcı olması gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.

Suriye ile ilgili konuda akıllı davranmak gerektiğini, reaksiyonlarda dikkatli olunmasının önemli olduğunu vurgulayan Davutoğlu, yaptırım veya önlemlerin titizlikle ele alınması gerektiğinin altını çizdi. İktidara güçlü sinyaller verileceğini, ancak halkın sıkıntıya sokulmayacağını belirten Davutoğlu, Türkiye‘nin önlemlerine devam edeceğini, ancak örneğin hiçbir zaman suyun kesilmeyeceğini, Suriye vatandaşlarını olumsuz etkileyecek hiçbir yaptırıma gidilmeyeceğini bildirdi.

İran konusunda da görüşlerini paylaşan Davutoğlu, şunları söyledi:

”İran tabii ki çok önemlidir. Bizim bölgemizin en önemli güçlerinden biridir. Arap Baharı, İran’ın dinamikleri farklıdır. Umarız ki burada bu değerler İran halkına da ulaşır. Ancak tabii ki onların seçimidir. Nükleer konuya gelince; biz nükleer silaha bölgemizde karşıyız. Nükleer silahtan arındırılmış bir Ortadoğu istiyoruz. Zaten yeterince gerilim var bölgede. İran’ın sorumlu davranacağına inanıyoruz.”

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen