Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş Flash TV’de yayınlanan Basın Kulübü programında Atatürk, diyanet ve laiklik üzerine dikkat cazip açıklamalar yaptı.
BTP önderi, Merhum Prof. Dr. Haydar Baş’ın Atatürk konusunda yaptığı konuşmalardan kesitler de izletilen programda bu mevzuya dair çarpıcı açıklamalar yaptı.
“Türkiye Cumhuriyeti içki masasında kurulmuştur” diyenlere babası Haydar Baş’ın “Dilinizi eşek arısı soksun” karşılığını verdiğini hatırlatan Hüseyin Baş şöyle konuştu; “Rakı masasında Cumhuriyet kurdular diyorlar. Atatürk’ün Cumhuriyeti kurma kararı aldığı yer bir dergâh. Prof. Dr. Haydar Baş’ın Güzel Geldin Atatürk kitabında bu olay tarihi şahitleriyle anlatılmıştır. Atatürk Hacıbektaş dergâhına gidiyor. Cemalettin Efendiyle birlikte dergâha 3 gün kapanıyor. Orada, dergâhta Cumhuriyet kararını alıyor.”
“Diyanet işleri Lideri Alevi olsun, Caferi olsun, Şii olsun…”
Son devirde Diyanet’in çok tartışıldığını tabir eden Hüseyin Baş, ‘Bu kadar demokrasimiz varsa, bizim birbirimize hürmetimiz varsa Diyanet İşleri Liderimiz Alevi olsun’ dedim. Bu ülke bunu niçin hiç konuşmuyor? Diyanet İşleri Lideri Alevi olsun, Caferi olsun, Şii olsun… Ne ziyanı var! İşte biz bu kültürü taşımak istiyoruz. Niçin istiyoruz? Atatürk Bektaşi dergâhında Cumhuriyeti kurdu. Bu dergâhtan çıkan karar bak ne kadar iyi.” dedi.
“Laiklik birileri başına nazaran kalkıp dini karar koymasın diye var”
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş laiklik konusunda da çok konuşulacak bir kıymetlendirme yaptı. “ Laiklik niçin var?” sorusunu soran Baş şu tabirleri kullandı; “Laiklik birileri başına nazaran kalkıp dini karar koymasın diye var. Bakın Osmanlı devleti yıkılıyor ardına bir Cumhuriyet inşa ediyorsunuz. Pek rahatlıkla Atatürk çıkıp, ‘Bundan sonra halifeniz benim’ diyebilirdi. Buna bir mani var mıydı, kim ne diyebilirdi? ‘Bundan sonra saltanat da benim soyumla devam edecek, ülkenin ismi da Mustafaoğulları olacak’ deseydi buna bir pürüz var mıydı? Ol diyenler de vardı. Atatürk hepsini elinin zıddıyla itti, inanmadığı için değil, bunun dini olmadığını bildiği için. Bu İslami değil ki. Bunu bildiği için elinin zıddıyla itiyor ve ‘Egemenlik kayıtsız koşulsuz milletindir’ diyor.”
Andımızdan kim, neden rahatsız oldu?
Zaman vakit alevlenen “andımız” tartışmasına da giren BTP önderi kendi çocukluklarında her gün andımızın okunduğuna işaret etti ve konuşmasına şu halde devam etti, “Bu ülkede andımız kaldırıldı. Ben şu soruyu soruyorum, ‘Türküm, doğruyum, çalışkanım. Prensibim, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir…’ Bu cümleler içerisinde Türk olan birini, bu vatana bu millete hizmet etmek isteyen birini hangi söz rahatsız edebilir. Niçin bundan rahatsızlık duydular? Bakın yeni jenerasyonlar geliyor ve biz bu yeni jenerasyonlar üzerinden bir ülke inşa etmek istiyoruz yani ülkeyi bunlara emanet etmek istiyoruz. Pekala bu kuşaklara bu vatanın, bu milletin kutsiyetini nasıl ve hangi hislerle bırakacağız.
“Atatürkçü olmak için CHP’li olmaya gerek yok”
“Atatürkçü olmak için CHPli olmaya gerek yok. Müslüman olmak için de Atatürk’e düşman olmaya gerek yok.” Diyen Hüseyin Baş, “Yıllarca bu türlü kandırıldık. Ben Atatürkçüyüm, sav ediyorum bu ülkedeki en büyük Atatürkçü benim, varsa daha büyüğü çıksın. Ben Atatürk’ün Cumhuriyeti’ni yaşatmak için her şeyi yaparım. Problem budur. Biliyorum ki Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet 100 yıldır bütün sağanak yağmurlara karşın, olumsuz hava şartlarına karşın ayakta durmuştur. Geçen 29 Ekim Cumhuriyet bayramı Cuma’ya denk geldi. Cuma hutbesinde Atatürk’ten bahsedilmedi. Çabucak ardından bir kongremiz vardı. Orada dedim ki, ‘Prof. Dr. Haydar Baş’ın Beğenilen Geldin Atatürk kitabında Atatürk tarafından hazırlatılan 52 tane hutbe var. Yılda 52 hafta var ve Atatürk 52 hutbe okutmuş, kendisi yazdırtmış. Örneğin Ramazan’a denk gelen hutbede ‘Bayram namazını kılmadan fitrelerinizi verin’ diyor. İslami öğretinin en ince ayrıntısına kadar hepsi mevcut. Bu ülkede biz niçin hutbe arıyoruz. Atatürk 52 tane hutbe yazdırmış, Diyanet her hafta birini okutsun. Ne ziyanı var. Yazdığı her şey bugün aktüel. Niçin şimdiki? Din değişmedi ki… Milletimizin bilmesi gereken şu; Cumhuriyetimizin kurucuları Müslümanlardır ve bu Cumhuriyeti biz onlara borçluyuz. Atatürk’ün yanında savaşanlar, o bayanlar, gençler tamamı Müslümandır ve bu vatanın evladıdır. Bugün Atatürk’ün karşısına çıkıp bunu yıkmak isteyenlerin hiçbiri de Türk ve Müslüman değildir. Bunda da iddialıyım. Biz neler duyduk bu ülkede, ‘Keşke Yunan galip gelseydi…’ dediler. Ne demek artık bu, neyi söz etmeye çalışıyorsun? Sen kalkıp bütün ibadetlerini yaşayabildiğin, bütün özgürlüğünü yaşayabildiğin bir coğrafyada din ile ilgili bir savaş halindesin Cumhuriyet’in kurucusuyla. Neyi yaşayamıyorsun?”
“İskilipli Atıf ‘Yunanla birlikte olun’ bildirisini bölgesinde dağıttıran insan”
Konuşmasında Kurtuluş Savaşı’nı engellemeye dönük faaliyetleri de anlatan Hüseyin Baş İskilipli Atıf örneği verdi. İskilipli Atıf Müslüman olduğu için mi idam edildi? İskilipli Atıf ‘Yunanla birlikte olun’ bildirisini bölgesinde dağıttıran insan. Yunanla birlikte olun, Kurtuluş Savaşı’na katılmayın diyor. Mesela tekke ve zaviyeler kapatıldı. O vakit buralar tarafından ‘Savaşa katılmayın’ diye bildiriler dağıtılıyor. Tekke ve zaviyeleri niçin kapatıyor Atatürk? Zira burada bir İslam yaşanmıyor ki… Mesela bizim oralarda çok meşhurdur Haçkalı Baba vardı. Çok büyük bir İslam alimi. Cumhuriyet devrinde Atatürk ile birlikte oluyor. Sizin bu coğrafyada gördüğünüz Müslümanların tamamı Atatürk ile birlikte olmuştur lakin ne zamanki Yunan’ın, İngilizin sermayesi devreye girmiştir, dış mihraklar devreye girmiştir ve işte o vakit ‘Atatürk’ün karşısına çıkın’ demişlerdir. İşte burada Haydar Baş Hoca’nın bu devlete ve bu millete yaptığı ne büyük hizmetlerden biri de gerçek Atatürk’ü tanıtması olmuştur, Atatürk budur demesi olmuştur.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı