· Olacak olsa gerek çar ü naçar,
Gerek kalbin gen tut, gerek dar.1
· Sürahi kırılırsa kadeh ortada kalmaz;
Ey saki, baş gitse ayak payidar olmaz.
· Bir kişinin ki yardımcısı Allah ola,
Var kıyas eyle ol ne şah ola.
· Kaçanı koğucu olma, ihtimal ki zarar edersin.
· Temiz suya kurbağanın vakvakasından ne zarar!
· Hemen sen yolunda ola gör, erenler meydanı boş komaz.
· Na-murad olma dila düştün ise bahr-i gama,
Hele emvac-ı felaket geçer inşaallah.2
· Ey birader, pekçe sakla rızkını etme telef,
Düşmana kalırsa kalsın, dosta muhtaç olma tek.
· Kişi nam ile işler bir işi,
Namsız bir pula değmezmiş kişi.
· Bu Arap kısmına eskiden beri itimat etmek yoktur. Dememişler ki, “bu vilayeti fetheden gaziler, senin buraya geldiğini istemezler, var nereden geldin ise yine oraya yıkıl git.” Halbuki salt kendi başına gelmiş imiş. Yanında fazla askeri yokmuş. Öyle olsa idi, zorla gelip oturdu derlerdi. Amma Arabın şanındandır, ekseriya, “her kim eşek, biz semer,” fikrini kullanırlar.
· Sakın sanma ki hayın berhudar olur,
Akıbet ya boynu vurulur ya berdar olur.3
· Ne denlü çoğ olursa ördek ü kaz,
Yeter imiş ana bir şahin-i baz.4
· [Avrupalılar] aralarında yemin edecek olsalar, “Türk başı için,” diye ederler, Türk’e bu derece hürmet gösterirlerdi.
· Kanadı bitse bir marın, sanır hayra delalettir,
Veli bilmez anı, ol kim zevaline işarettir.5
· Kadıoğlu bedevilere şöyle haber saldı:
“Her kim bir Türk tutup kellesini kesip bana getirirse 10 kuruş bahşiş alacak. Ayrıca üzerinde her neyi varsa onun.”
Bedeviler akçasız, pulsuz idiler. Zaten onlara göre bir Türk öldürmek büyük gaza sayılırdı. Şimdi bahşiş verilip bir de üzerinden çıkacak olan her şey onlara bırakılınca artık ne olur? Şimdi bu müfsit herifler etrafa dağılıp koku almış zağarlar gibi, “acaba nerede bir Türk buluruz?” diye dağdan dağa, yardan yara Türk arayıp gezerlermiş. Yaralıdan, düşmüşten, kalmıştan buldukları Türk biçarelerin başcağızlarını kesip Kadıoğlu’na götürür, 10 kuruş bahşişlerini alırlardı; elbiseleri de onların olurdu. Böyle çok zulmettiler.
· Yar odur ki bun deminde yar ola,
Şadlıkta her kim olur yar ola.6
· Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü,
Yeter imiş ana kasabın birisi.
· “Oğlum Aydın Kaptan! İç aleminde bazı şeyler görülür. Şaşırma. Aksine iş işleme. Teslim ol. Kişi hangi menzile ermek dilerse, teslimlik ile erer. Oğlum, cihat yolunda gezenlerde seyran eksik olmaz.”
· Eğer dilden gelen elden geleydi,
Gedalar kalmayıp sultan olaydı.7
· Er odur ki dünyada koya bir eser,
Esersiz kişinin yerinde yerler eser.
Hayreddin Paşa’nın vefatı
İmdi Hayreddin Paşa hazretlerinin dedikodulardan bir miktar hatırı kırılmış idi. Hasta oldu. Dil yarasının devası olmaz demişler. Eceli gelip vakit saat erişmiş olmakla 3 gün sonra vefat etti. Cuma ve Kadir Gecesi idi. Bu fani alemden ebedi aleme geçti.
1- çar ü naçar: ister istemez; gen: geniş.
(Ne yaparsan yap, ister üzül, ister üzülme, olacak olan olur.)
2- Ey gönül gam deryasına düştünse de ümitsiz olma; felaket dalgaları inşaallah geçecektir.
3. berhüdar olur: nasibi artar, ikbale erişir; berdar olur: asılır.
4- baz: doğan (kuş).
5- mar: karınca.
6- bun deminde: darlık anında; şadlık sevinç.
7- geda: dilenci, fakir, serseri