Per. May 2nd, 2024

Çiçek’in Başbakanlıkta makamında yapılan görüşmede, KKTC Başbakanı Küçük’ün sıkıntılı bir dönemde bu ziyareti gerçekleştirdiğine dikkati çeken Çiçek, ziyaretin önemli gelişmelere vesile olmasını ümit ettiğini ifade etti.

Türkiye’nin KKTC ile ilişkilerinin menfaat ve çıkar ilişki olmadığını, özünde kardeşliğe dayandığını söyleyen Çiçek, Türkiye olarak KKTC’de yaşayan insanlara kardeşleri olarak baktıklarını onların sorunlarını kendi sorunları olarak gördüklerini belirtti.

İki ülke hükümetleri olarak çabalarının Kıbrıs Türk halkının mutluluğu, refahı, huzuru, güvenliği ve geleceği için sarfedildiğini belirten Çiçek şunları kaydetti:

”Birbirimizle olan ilişkilerde söylenenler dostça tavsiyelerden ibarettir. Yaşananları yaşanmış kabul etmekle birlikte değerlendirmesini yapmamızda da fayda var. 28 Ocak günü Lefkoşa’da yapılan gösteriler bizi gerçekten üzmüştür. Orada Türkiye’yi suçlayan, Türkiye’ye hakaret içeren, ağza alınması bile insanın yüzünü kızartacak bir kısım pankartlar açılmıştır. Bunların mazur görülmesi mümkün değildir. Efendim onlar şu kadarcık da, bir avuç da, vesaire. Bir avuç olsa da ifade edilen 10-15 bin kişi o bir avuç karşısında birşey demezse, demiyorsa, daha sonra Türkiye’den yapılan açıklamalar karşısında dostumuz olan birçok insan açıklamayı 5-6 gün sonra değil olay olduğu anda ya da takip eden günlerde yapabilmiş olsaydı bu sıkıntılar yaşanmazdı. Türkiye’nin hissiyatına da oradan tercüman olmuş olur, orada bir olumsuz gelişme karşısında biz burada açıklama yapmak zorunda kalmazdık.”

Çiçek KKTC’ye yönelik dünyanın neresinde olursa olsun yapılan açıklamalara Türkiye’nin anında cevap verdiğini ve vermeye de devam edeceğini bunun kardeşliğin bir gereği olduğunu söyledi.

 Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türkiye ve KKTC arasındaki ekonomik ilişkilerin, “KKTC başbakanları ve Türkiye tarafından ilgili bakanların imzaladığı protokoller çerçevesinde yürütüldüğünü” ifade ederek, bu protokollerin geçmişteki KKTC başbakanları döneminde de imzalanmış olduğunu söyledi.

KKTC Başbakanı İrsen Küçük ve beraberindeki heyetle görüşmesinde, Çiçek, KKTC’de düzenlenen, Türkiye’ye yönelik protesto eylemi konusunda, KKTC ve Türkiye arasında sıkıntılı bir süreç yaşandığına işaret ederek, herkesin demokratik hakkını kullanabileceğini, bunun için kimseden izin almak zorunda olmadığını ancak bu hak kullanılırken başka birisinin haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini ifade etti. Çiçek, hakaretin hiç bir toplum ve hukuk düzeniyle bağdaşabilecek bir tutum olmadığını belirtti.

Çiçek, Küçük’e hitaben, “Beklentimiz, bu tip olaylar karşısında tüm devlet yetkililerinin, biz nasıl kardeşliğimizin gereği olarak dünyanın her tarafında sizi savunuyorsak, Türk bayrağının, KKTC bayrağının olmadığı, Rum bayraklarının pervasızca dalgalandığı bir ortamda, Türkiye’ye yönelik hakaretlere karşılık bir şeylerin denmesi gerekirdi” diye konuştu.

Rum kesiminin olayların olduğu gün, hem de bir gün önce yapılan bu hareketleri destekler nitelikte açıklama yaptığını söyleyen Çiçek, KKTC tarafından 5-6 gün sonra bir açıklama gelmesinin kendilerini üzdüğünü belirtti.

Bu tür bir durumun Rumları sevindirdiğinin bir gerçek olduğunu kaydeden Çiçek, baştan beri Rumların hem güney tarafından hem de kuzeydeki bağlantıları aracılığıyla Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkileri bozmayı, kardeşliğe zarar vermeyi ve arzu edilmeyen sonuçların ortaya çıkmasını temenni ettiklerini söyledi.

Çiçek, “bunu önlemek de herkese, en evvel oradaki kardeşlerimize ve bizlere düşer” dedi.

Türkiye’nin KKTC’ye yönelik olarak hem siyasi, hem diplomatik, hem ekonomik alanda çaba gösterdiğini dile getiren Çiçek, ekonomik ilişkilerin KKTC başbakanları ve Türkiye tarafından ilgili bakanların imzaladığı protokoller çerçevesinde yürütüldüğünü kaydetti.

Kendi döneminde de KKTC başbakanları Soyer, Eroğlu ve Küçük ile bu protokollerin imzalandığına dikkati çeken Çiçek şunları söyledi:

“Sanki bu protokol ilk defa sizin zamanınızda uygulandı, sanki bu tedbirlere dün ihtiyaç yoktu, evvelsi gün ihtiyaç yoktu, 3 sene evvel ihtiyaç yoktu da bugün ortaya çıkmışcasına, Ankara’dan dikte edilen talimatla ortaya konulan tedbirler olarak söyleniyor. Hayır bunların hepsi buradadır siz de biliyorsunuz. Sayın Soyer’in de şimdi sizin yaptıklarınıza benzer, bunların yapılması lazımdır diye imzaları var. Hem Sayın Cumhurbaşkanı’nın Başbakan sıfatıyla yaptığı protokol. Bu tedbirler geciktikçe sizin sıkıntılarınız da ekonomik olarak artıyor. Biz size her türlü desteği verdik, vermeye de devam edeceğiz.”

Zaman zaman bu protokollerin ötesinde açıkların meydana geldiğini, KKTC’de Cumhurbaşkanlığı seçimleri, genel seçimler, parti içi seçimler gibi nedenlerle her defasında işin boyutunun kaçınılmaz bir noktaya geldiğini kaydeden Çiçek, “bugün KKTC hükümeti tarafından alınmaya çalışılan tedbirlerin geçmişte alınması gereken tedbirler olduğunu, sanki bunların yeni çıkmış ve Türkiye tarafından zorlanıyormuş gibi bir görüntü verilmeye çalışıldığını” kaydetti.

Çiçek, Türkiye’nin KKTC ile yaptığı protokoller çerçevesindeki taahhütlerinin, hiç gecikmeksizin gereğini yaptığını ve yapmaya devam edeceğini ama dünyadaki ekonomik sıkıntılar da hesaba katıldığında, en güçlü ekonomilerin bile en köklü tedbirleri aldığını almaya devam ettiğini söyledi.

Hiç bir tedbir alınmadığı taktirde Kıbrıs Türk Hava yollarında olanların başa geldiğini söyleyen Çiçek, tedbir alınmadığı için bu şirketin yılda 40 milyon zarar eden bir şirket haline dönüştüğünü ve 200 trilyon borçla kapandığını anımsattı.

Benzer kurumlarla ilgili bir takım tedbirler alınmadığı taktirde bu tip sıkıntılar olacağını belirten Çiçek, KKTC’de yapılan protesto gösterilerinde Türk askerine çok haksız suçlamalar yöneltildiğini ifade ederek, bir daha böyle bir şeyin olmamasını ümit ettiklerini kaydetti.

Çiçek ayrıca 13 şubat pazar günü Ankara’da Ulusal Birlik Partisi’nin genel sekreterinin de katıldığı bir toplantı yapıldığını, kendilerinin buraya davet edilmediğini ancak Türkiye katılmadı şeklinde propaganda yapıldığını söyledi. Çiçek, bunun de üzücü bir başka nokta olduğunu, arkasında ne olduğunu tahmin etmenin zor olmadığını kaydetti.

Görüşmeye Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Lefkoşe Büyükelçiliğine atanan Halil İbrahim Akça, KKTC tarafından da Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Maliye Bakanı Ersin Tatar, Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hamza Ersan Saner ve KKTC’nin Ankara Büyükelçisi Mustafa Lakadamyalı da katıldı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı İrsen Küçük, 28 Ocak günü Lefkoşa’da yapılan gösterilere ilişkin ”Üzücü olaylar var. Size o konuda hak veriyorum çünkü Türkiye’nin hak etmediği bazı yakıştırmalar yapılmıştır. Kıbrıs Türkü’nün büyük bir ekseriyeti anavatanına bağlıdır” dedi.

Küçük, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile bir araya geldi. Çiçek’in makamında gerçekleşen görüşmede Küçük, son zamanlarda KKTC’de kendilerinin de tasvip etmediği bazı gelişmeler yaşanığını ifade etti.

Sorunların nedenleri üzerinde durmak istemediğini belirten Küçük, ”Daha önce çok kez açıklamalarda bulunmuştuk ancak bu açıklamalar daha etkili olabilirdi” dedi.

Küçük, ”Şunu ifade etmek isterim ki Kıbrıs Türkü’nün büyük bir ekseriyeti anavatanına bağlıdır. Her zaman için de anavatansız KKTC’nin olmayacağını, yaşamayacağını ve ayakta duramayacağını bilen kişileriz. Bizim farklı bir düşüncemiz yoktur. Biz KKTC’yi kuran bir partiyiz, bununla da övünürüz. Onun yaşatılması için de elimizden geldiğince bütün gayretimizi esirgemiyoruz ve esirgemeyeceğiz” diye konuştu.

Türkiye’nin kendileri için vazgeçilmez olduğunu ifade eden Küçük, Türkiye ile ilişkilerin her zaman en yüksek düzeyde olacağını, bu düzeyi yitirmeyeceklerini ve en iyi şekilde koruyacaklarını dile getirdi.

Küçük, şöyle devam etti:

”Üzüldüğümüz olaylar var. Size o konuda hak veriyorum çünkü Türkiye’nin hak etmediği bazı yakıştırmalar olmuştur. Temennim bundan sonra bu tür yakıştırmaların olmamasıdır. Tabi ki eylem yapmak, sendikaların sivil toplum örgütlerinin her zaman hakkıdır. Buna bir itirazımız yoktur ama bunun dozunu da kaçırmamak gerekir. Bazı eylemleri bahane ederek de tarafları rencide etmemek, üzmemek gerektiği inancı içerisindeyim. Bu konuda KKTC halkının büyük üzüntüsü olduğunu bir kez daha tekrarlamak isterim. Bizi anlayışla karşılayacağınızı ümit etmekteyim. Kıbrıs halkı olarak ne zaman dara girsek geleceğimiz yer Ankara’dır. Tarih boyunca böyle yapmışızdır ve bu devam edecek. Çünkü biz Ankara’dan tolerans görmesek bu girişimleri yapmayız.

Ekonomik konularımızda olduğu gibi siyasi konularımızda da her zaman Ankara’nın desteğini görüyoruz. Kıbrıs meselesi bugün bir yerlere gelebildiyse tabi ki Ankara’nın desteğiyledir.”

KKTC ile Türkiye’nin arasının açılmasının mümkün olmadığını ifade eden Küçük, buna asla izin vermeyecekleri ve her zaman olduğu gibi ilişkilerin üst düzeyde sürdürülmesini arzuladıklarını söyledi.

Geçici bazı sorunlar olduğunu ve bu sorunları konuşmak üzere Ankara’ya geldiğini belirten Küçük, ”Sorunlarımızı sizlere aktaracağız. Gerek Sayın Başbakanımızın gerekse sizlerin birçok konuda olduğu gibi bu konuda da KKTC’nin yanında olduğunuzu hiçbir zaman göz ardı etmek mümkün değildir. Sorunlarımızın çözümünde ve masaya yatırılmasında bize göstermiş olduğunuz desteklerden dolayı bir kez daha teşekkür ederim” diye konuştu.

AA

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen