Ergenekon’un hücre yapılanması olduğu iddia edilen Karargah Evleri’yle ilgili yapılan “Amirallere Suikast” soruşturmasında ÇYDD ile Karargah Evleri arasındaki maddi ilişki ortaya çıktı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramada, referans olunan öğrencilere ÇYDD tarafından burs verilmesi istendiği belirlendi.
Aramalarda ele geçirilen bir dokümanda Ergenekon tutuklu sanığı İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in emirleri doğrultusunda ÇYDD’den gelen parasal kaynak miktarlarının arttırılması isteniyor.
Amirallere Suikast Soruşturması’nı yürüten Özel Yetkili Savcılar, Ergenekon Terör Örgütü’nün “hücre yapılanması” olduğu belirtilen Karargah Evleri ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) arasındaki “maddi ilişkilere” ulaştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı 2010/75 Soruşturma No’lu iddianameye de giren belgelerle, ÇYDD’nin Karargah Evleri’ne maddi kaynak oluşturduğu ifade ediliyor. Ergerekon Terör Örgütü’nün TSK’ya sızmak için çeşitli faaliyetler yaptığı belirtilirken örgütün yönetici kadrosunun belirlediği askeri okul öğrencilerinin söz konusu Karargah Evleri’nde gerekli eğitimi aldığı öne sürülüyor. Karargah Evleri’yle ilgili çalışma metodunun Ergenekon tutuklu sanığı İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek tarafından belirlendiği ortaya çıkarken savcılığın çalışmaları nitelerken yaptığı “ürkütücü” vurgusu dikkat çekti.
“Perinçek’in emriyle dernekten para aktarılsın”
Operasyon kapsamında bir “Karargah Evi”nde yapılan aramada bulunan “Doğu Başkanımızın emirleri” başlıklı dosyada Perinçek’in çeşitli “talimatlar” verdiği belirlendi. Perinçek’in, “Moraller ve motivasyon zirvede tutulsun bu konuda her türlü maliyet organize edilsin, İçeridekilere ve ailelerine yardımlar aksatılmasın ihtiyaca göre aidatlar arttırılsın, Poyrazköy’de kalan malzemeler korunaklı bölgelere dağıtılsın” şeklinde “emirler” verdiği ortaya çıkarılırken başka bir belgede “ÇYDD’den gelen parasal kaynakların miktarlarının Perinçek’in emirleri doğrultusunda arttırılması” ifadesi göze çarpıyor. Örgüt üyelerinin iletişimdeki gizliliğe önem verdiği belirtilirken, görüşmelerin de özel olarak tahsis edilen cihazlarla yapıldığı söylendi. Soruşturma kapsamında “Şüpheli” sıfatıyla yargılanan üç isimin kullandığı evde yapılan aramada ise bir isim listesi bulundu. İsim listesinde “İrtibata geçilerek gerekli yönlendirmelerin yapıldığı askeri öğrenci listesi” diye bir not da ortaya çıkarıldı. Notta bazı öğrencilere ÇYDD’nin burs vermesi isteniyor. Karargah Evleri’nde kalan birçok askeri öğrencinin ÇYDD tarafından Deniz Harp Okulu’na öğrenci yetiştirmek için organize edilen “Deniz Yıldızı Projesi”ne katıldığı ve ve bu projenin referans olarak kullanıldığı belirlendi.
Yüzlerce fişleme dosyası
Savcılığın ele geçirdiği belgelerde askeri okullarda okuyan yüzlerce öğrenci hakkında fişleme dosyalarının olduğu tesbit edildi. Öğrencilerin adı, soyadı ve sicil numarasının karşısında “Amcası Polis,” “Baba Hacı, Annesi Kapalı,” “Ateist, Güvenilir,” “Kürtleri Sevmiyor,” “Yalaka” şeklinde notlar bulundu. Yine yapılan aramalarda el konulan bir flaş bellekte bulunan “kuleli ö.f albay” isimli Word dokümanında, Kuleli Askeri Lisesi’nde görev yapan bazı görevlilerin özel hayatlarıyla ilgili fişlemelerin yapıldığı belirlendi. Söz konusu uygulamanın şantaj ve tehdit amaçlı yapıldığı iddia ediliyor. Yine yapılan başka bir fişleme dosyasında bir öğrenci için “Babası astsubay. Dua kitapçığı taşıyor. Telefonunda Kabe resmi var. 3 kişiyle irtibata geçti, yaz tatilinde hediye alınmalı” şeklinde referans girildiği öne sürüldü.
Soruşturma nasıl başlamıştı?
Temmuz 2009’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan elektronik bir ihbarda Deniz Okulu öğrencilerinin uyuşturucu batağına düşürüldüğü iddia edilmişti. “Yıllardır içinde bulunduğum bu bataklığın farklı amaçları olan bir ihanet çemberi olduğunu anlamış bulunuyorum. Yapıyı deşifre etmek ve lanet yapıyı çökertmek istiyorum” diyen ihbarcı, uyuşturucu partilerine katılan öğrencilerin örgütsel faaliyetlerde kullanıldığını söylemişti. bu şekilde ifadelerin bulunduğu e-mailin ardından soruşturma başlamış ve daha derin boyutlara ulaşılmıştı.