Per. May 2nd, 2024

Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Double Tree By Hilton Oteli’nde düzenlenen Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA-DER) Toplantısı’na katıldı.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Güldal Akşit, AK Parti İstanbul Milletvekili Alev Dedegil, Malatya Milletvekili Öznur Çalık, Trabzon Milletvekili Safiye Seymenoğlu, DSP İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş ile BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in bulunduğu toplantıda, sivil toplum kuruluşları temsilcileri de yer aldı.

Basına kapalı yapılan toplantıda, 2011 genel seçimlerine doğru eşit temsil ve anayasa sürecinde birlikte neler yapılabileceği konusunun ele alındığı bildirildi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, toplantıdaki konuşmasında, ”eşitlik, kalkınma ve barışın” küreselleşen dünyanın ve Türkiye’nin taleplerinin kesiştiği ortak hedeflerin başında geldiğini belirtti.

Bugün bir ülkenin sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşmasının ancak o toplumda kadının statüsünün yükseltilmesiyle mümkün olacağını vurgulayan Kavaf, ”Ülkemizde kadın-erkek fırsat eşitliğini sağlamak üzere attığımız her adım, toplumumuzun daha hızlı kalkınmasına ve demokratikleşmesine katkı sağlayacak, dolayısıyla ülkemizi daha güçlü bir geleceğe taşıyacaktır” dedi.

Kavaf, demokrasinin bir talep etme süreci olduğunu, kadınların demokrasi içinde kendilerini ifade etmelerinin de ancak kendi siyasal taleplerini doğrudan dile getirmeleriyle mümkün olacağını belirtti.

Tarihsel sürece bakıldığında Türk kadınının yaklaşık 100 yıldır aktif siyasette yer aldığının görüldüğünü bildiren Kavaf, Türk kadınlarının bugünkü çağdaş hak ve hürriyetlerinin zeminini Cumhuriyet devrimlerinin oluşturduğunu belirtti. Kadınların siyasette yer alma sürecini anlatan Kavaf, şöyle devam etti:

”5 Şubat 1935’te yapılan seçimlerde Meclis’teki 339 milletvekilinin 18’i kadındır. Ülkemizde 1935’ten bugüne TBMM’ye seçilen 9 bin 134 milletvekili içinde sadece 236’sını kadın milletvekilleri oluşturmaktadır. Yani 1935’ten bugüne Meclis’te kadın temsilinin ortalaması yüzde 2.6’dır. Kadınların Meclis’e girdiği bu ilk seçimlerden sonra ilk kez 2007 yılında Meclis’teki kadın vekil sayısı yüzde 9.1’e ulaşmıştır. Bu artışta son yıllarda toplumda bilinçlenmenin artması, ülkemizde üniversitelere bağlı olarak açılan Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezleri ve başta KA-DER olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının yürüttüğü çalışmalar önemli rol oynamıştır.”

-”KADINLARIN SİYASETE KATILIMI, SİYASİ İSTİKRARIN AYRILMAZ PARÇASI”-

Türkiye’de bugün yasalarda siyasal haklar konusunda cinsiyet ayırımı yapan bir hüküm olmadığına dikkati çeken Kavaf, ”Yasalar hukuk devletinde olmazsa olmazdır. Yapılmak istenenlerin alt yapısını, hukuki zeminini oluşturmak vazgeçilmezdir. Ancak yasaların hayata geçirilmesi zihinsel bir değişim ve dönüşümü gerektirmektedir” dedi.

Zihinsel değişim ve dönüşümün en temel altyapısının ise eğitim olduğuna dikkati çeken Kavaf, kadın ve erkeğin bu zihinsel değişim ve dönüşümün altyapısını oluşturacak eğitimi birlikte alması gerektiğini bildirdi.

Bu bağlamda akademik, iş ve siyasi hayattaki başarılı kadınların toplumda rol model olarak desteklenmesi gerektiğini belirten Bakan Kavaf, bu destekte sivil toplum kuruluşlarının payının büyük olduğunu ifade etti.

Kadınların siyasi tecrübelerinin farklı alanlarda ve özellikle sivil toplum kuruluşları çatısı altındaki çalışmalarla desteklenmesinin, onların diğer alanlarda olduğu gibi siyasi hayatta da daha fazla yer almalarını sağlayacağını bildiren Kavaf, şunları kaydetti:

”21. yüzyıl insanlık tarihi açısından demokratikleşme, sivilleşme ve yerelleşmenin doruğa çıktığı bir yüzyıldır. Gelişmelere ayak uydurmak için bu eğilimi iyi yakalamak gereklidir. Siyaset kurumu da bu sürece dahildir. Çünkü siyaset kurumu da bir nevi sivil toplum örgütlenmesidir. Sivil toplum kuruluşlarının, kadının hayatını etkileyen kararlara ve karar alma süreçlerine katılmak, siyasi mekanizmalarda lokomotif olmak, toplumu dönüştürmek gibi çok önemli misyonu vardır.

Dünyanın hiçbir yerinde siyasi partilerin içinde kadınların güçlendirilmesi siyasi partilerin kendi iç dinamikleriyle gerçekleşmemiştir. Büyük ölçüde dışarıdan sivil toplum örgütlerinin desteği ve baskısıyla gerçekleşmiştir. Tabii ki burada siyasi partilerin katkısı ve kendi iç dinamiklerinin etkisi son derece önemlidir. Ama siyasi partilerin kendi iç dinamiklerinin lokomotif olmadığı yerde, mutlaka sivil toplum kuruluşlarının itici güç oluşturması gerekmektedir.”

Kadınların siyasete katılımının demokratik gelişme ve siyasi istikrarın ayrılmaz parçası olduğunu vurgulayan Kavaf, siyaseti toplumun her kesimine, kadınlara, gençlere, farklı sosyal ve kültürel yapılara açmak gerektiğini bildirdi.

-”KADINLAR TALEPKAR VE KARARLI OLMALI”-

Bakan Kavaf, ”Türkiye’de kadınları gönüllü sosyal faaliyet anlayışından, siyasal temsil için güçlenme anlayışına geçirecek bir değişim sürecini hep birlikte yaşıyoruz. Kadınların siyasete talip olmaları, kendi cinsiyet rollerinden kaynaklanan sorunlarını çözmek için siyasal güçlenme yollarını aramalarının bir sonucudur” diye konuştu.

Türk siyasetinde parlamentodaki profilin değişmesinin önce kadın temsilinin artmasına, daha sonra da kadınların kendi bakış açılarını ve politik önceliklerini siyasi mekanizmalara taşıyabilmelerine bağlı olduğunu belirten Kavaf, kadınların hayatın akışı ve kendilerini ilgilendiren kararlara katılımının en temel hakları olduğunu, bunu da siyasi mekanizmalar içinde gerçekleştireceklerini ifade etti.

Herkesin siyasi yapının içinde kendine yer bulamayabileceğini ancak mutlaka sivil örgütlenmenin değişik katmanları içinde yer alması gerektiğini bildiren Kavaf, şunları kaydetti:

”Esas olan kadınların kendi toplumsal rollerini siyasallaştırmaları, yani kültürel olarak taşıdıkları kimlik değerlerini siyasal kimliklerine doğru transfer etmeleridir. Genel ve yerel siyasetin yanı sıra kadınların bilgi, beceri ve duyarlılıklarını yönetim kademelerine yansıtması da sürdürülebilir kalkınmaya ulaşılabilmesi açısından önem taşımaktadır.

Bizler devlet, kamu kurum kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle işbirliği içerisinde bugüne kadar yaptığımız çalışmaları daha da ileriye götürmeye kararlıyız. Kadınlarımızın da karar alma mekanizmalarına katılım konusunda talepkar ve kararlı olmaları gerekmektedir. Demokrasi köprüsünden geçeceksek bu köprünün taşlarını hepimizin örmesi gerekiyor. Bizim adımıza hiç kimse bu taşları örmez. Bu bağlamda kadınları siyasete katılımları için cesaretlendirmek, destek olmak amacıyla çalışmalarını büyük bir kararlılık ve inançla sürdüren KADER’e teşekkür ediyorum.”

AA

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen