Son sekiz yılda Hazine’ye kayıtlı emlak sayısı ikiye katlandı. 204 milyar 212 milyon metrekarede söz sahibi olan devletin daha iyi yönetim için bir düzenleme yapması bekleniyor
Devlete ait tapulu (tescil edilmiş) malların sayısı, son sekiz yılda neredeyse ikiye katlandı. 2003 sonunda 1 milyon 917 bin adet olan Hazine mülkiyetindeki taşınmaz miktarı, 10 Ağustos 2011 itibariyle 3 milyon 639 bin 519’a yükseldi. Sayıdaki artışın alanlara yansıması ise, 109 milyar 108 milyon 840 bin 384 metrekarelik alanın, 204 milyar 212 milyon 86 bin 969 metrekareye ulaşması şeklinde gerçekleşti. Rakamlar, Hazine’ye ait mülklerin sayısında yüzde 89.8, büyüklüğünde ise yüzde 87.2’lik artış olduğunu ortaya koyuyor. Yükselişi sağlayan neden ise, kadastro ve imar çalışmalarının yanı sıra varlığı daha sonra tespit edilen taşınmazların da listeye dahil edilmesi oldu.
Konya ve Karabük’te hakimiyet
Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün 2010 Raporu’na göre, en fazla taşınmazın olduğu ilk üç il 146 bin 975 ile Konya,119 bin 902 ile Sivas, 114 bin 608 adetle Mersin’den oluşuyor. İstanbul ise, 72 bin 12 taşınmazla listede 13’üncü sırada yer alıyor.
Hazine taşınmazlarının kapladıkları alan bakımından ise Karabük ilk sırada bulunuyor. Karabük’te il yüzölçümünün yüzde 67.39’unu devlete ait taşınmazlar oluşturuyor. Sıralamada ilk üçü tamamlayan iller yüzde 52.81 ile Balıkesir, yüzde 48.55 ile Kastamonu olarak ortaya çıkıyor. Rapora göre, İstanbul’un ise yüzde 43.14’ü mülkiyet bakımından devlet tasarrufu altında. Hazine taşınmazlarının en az olduğu il ise yüzölçümünün yüzde 1.02’sini 4 bin 837 taşınmazla Kilis oldu.
İstanbul’un yarıya yakını Hazine’nin
Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün raporuna göre, İstanbul’da 72 bin 12 gayrimenkul Hazine’ye ait. Bunların yüzölçümü ise 2.277.172.438 metrekare. Bu rakam, İstanbul’un yüzölçümünün yarısına yakını anlamına geliyor.
Raporda atı çizilen en önemli noktalardan biri de Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün Hazine’ye ait taşınmazlarının yönetiminde temel yetkili kuruluş olmasına rağmen, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının da özel kanunlarla görevlendirilmesi sonucu, taşınmazların koordinasyonunda yaşanan sorun oldu. Raporda çözüm önerisi ise, “Tek elden idarenin de muhafazası için kamu mallarının yönetimine ilişkin usul ve esasları belirleyen bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var” sözleriyle dile getirildi.