Paz. Nis 28th, 2024

Başbakan Erdoğan, TRT 1, TRT Haber ve TRT Türk’te ortak yayınlanan’Enine Boyuna Özel’ programında Taha Özhan, Mustafa Karaalioğlu, İsmet Berkan ve Hatem Ete’nin sorularını cevaplıyor…

Başbakan’ın konuşmasından satır başları şöyle;

TÜRKİYE’NİN SURİYE POLİTİKASI

2012’ye girerken anneniz vefat etti. Suriye krizi patlak verdi. 2012’yi değerlendirir misiniz?

Hayatın mukadder planını değiştirmeye gücümüz yetmez. Biz dünyadaki bu tabii akışı ne kadar halkın ve insanların lehine değiştirebiliyorsak o kadar hayırla yad ediliriz. Biz ülkemizi ve milletimizi ileri bir seviyeye taşımanın gayreti içindeyiz. İnsanımızın yaşam standardını yükseltmek gibi bir hedefimiz vardı. Bu gayretle yola çıkmış bulunuyoruz. Komşularımızla hiç bir sıkıntımız yok. Bizim halklarla ilişkilerimiz iyi. Sıkıntı rejimle. Bu rejimlerin halklarıyla sıkıntısı var. Onların kendi halklarıyla olan sıkıntısının bize yansımasıdır durum. Suriye’den bize gelen insanları almayalım mı?

Asi nehrini bir barış nehri haline getirelim dedik. O temeli attık o gün 3 saat 3.5 saat Halep’te oturduk konuştuk. Bizim son görüşmemizdi. Ben özel temsilciler gönderdim. En sonunda Dışişleri Bakanımı gönderdim 6 saat görüşmeleri oldu. Telefon diplomasi devam etti. Anlattık anlattık hiçbiri fayda etmedi.

Şimdi uçakları kullanacak pilot bulamıyor. Muhalifler her geçen gün güçleniyor. Putin’le enine boyuna görüştük. Sayın Putin net birşey söyledi.’Biz Beşar Esad’ın avukatı değiliz.’ Lavrov’un açıklaması var. Türkiye’nin tezi üzerine çalışabiliriz dedi. Taşlar yerine oturmaya başladı. 50 bine yakın insan öldü. Katlanılacak bir şey değil. Sadece bizim kamplarda kalanların sayısı 140 bini aşmış durumda. Biz hala geleni geri çevirmiyoruz. Yeni kamplar hazırlama çalışması içindeyiz.

Bir ekmek bir battaniye diye yeni bir kampanya başlatıldı. Bu kampanyadan da gelecek olan bütün imkanlar değerlendirilecek. Bizler bir taraftan sınır ötesine de bir çok yiyecek gönderiyoruz. İlaçlar gönderiyoruz. Halkın sıkıntılarını da giderelim istiyoruz. Ürdün ve Lübnan’da da durum aynı.

Peki efendim Suriye’de rejim değişikliği için daha ümivar konuşabilir miyiz?

Yüze aşkın ülke Suriye koalisyonunu kabul etmiş durumda. Suriye halkı da hazırlanıyor. Beşar gittiği anda herhangi bir boşluk olmadan yeni bir hükümetin kurulabilmesi için bu koalisyon var.

Bir taraftan da eleştiriler var. Siz iktidara geldiğinizde Irak işgali başlamak üzereydi. Suriye krizine müdahil oluşunu nasıl görürsünüz. Türkiye bu işi yapamaz, Türkiye’nin boyunu aşan işler denildi. Nasıl değerlendirirsiniz?

Belki biraz iddalı olacak ama… 1 Mart tezkeresiniz hatırlayın. Ben tezkereyi savunanlardandım. Tezkere çıkmadığı için Türkiye Irak’a giremedi. Türkiye Irak’ta olsaydı durum farklı olurdu. Irak’ın kendi değerlerini paylaşmayan ülkeler Irak’ın geleceğini pozitif anlamda geliştiremediler. Bakın 10 yıl geçti hala sıkıntı devam ediyor. Bize ne dediler de durduk. Daha sonra tezkereyi geçirdik oradaki kardeşlerimiz Türkiye buraya girmesin dediler. Bush beni devamlı arıyordu tezkereyi geçirmek için. Aynı Bush yine aradı bunu erteleyelim. Bakın halk istemiyor. Kuzeydeki kardeşlerimiz istemiyordu aslında. Girmedik. Şimdi oradaki haklılığımız ortaya çıkıyor. Suriye’de neticeye varalım. İnanıyorum ki Suriye huzuru çok daha çabuk bulacak. Bunu iddialı söylüyorum. Niye söylüyorum. Suriye’nin belki petrolü yok ama konumu daha önemli. Çok kısa zamanda Suriye kendini toparlar. Yeter ki Suriye’nin içindeki halklar hep beraber dayanışsın. Suriye’nin bölünmesine fırsat verilmesin.

BULUNAN DİNLEME CİHAZLARI

Evinizin altındaki ofisinizde böcek bulunması kamuoyunda tartışılıyor Bir takım belirsizlikler var onları soralım. Neden taratma ihtiyacı duydunuz. Sizin şüpheleriniz vardır. Nereye vardınız?

Bu aramalar her yerde yapılır. O zamanda bu tür bir arama esnasında bulunuyor. Bulunduğu zaman yaygarasını yapmadık. Dinlemlerle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu’nu görevlendirdik Savcılık yapılması gerekenleri yapar. Bizim bunu gündeme taşımamızın bir anlamı yok dedik. Medya grupları tarafından biliniyordu. Soru sorulunca cevaplamak durumunda kaldık. Bundan ötesi yargıyla ilgili. Bunu daha fazla abartmayı doğru bulmuyorum. Ana muhalefet partisi bunun üzerine gidiyor. Türkiye’de böyle bir şey olmuşsa bu çok önemlidir. Bu işleri yapanlar birçok yolla yapıyorlar. Bunun için dışardan özel birileri gelip yapmıyor. En yakınınızdakilerle bunu yaparlar. Ulaşılabilirse neticeye bunu bulacaklardır. Bir mercimek tanesi kadar teknolojik unsurla bu işi yapıyorlar.

Çok cesur bir girişim olarak değerlendirmiyor musunuz?

Bu tür adımları atanlar cesur oldukları için yapıyorlar. Başbakanlığımızın ilk yallarında dinlendiğimizi söylemiştim. Böyleydi. Malum bir gazete normal bir konuşmanızı bile manşetten veriyor. Ne sahibi belli. Yargıdan da kaçarlar. Bedelini de ödetemezsiniz. Bedel ödeseler bunu yapmazlar ama. Bunu minimize etmek başarıdaki en önemli unsurdur.
Deniz Baykal’la ilgili bir kayıt, MHP ile ilgili oldu. Oslo seçimlerden önce gündeme geldi. 2012’nin sonunda da bu çıktı. MHP ve CHP sizi suçlamışlardı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz.

Geçtiğimiz yıllarda Deniz Baykal’la ilgili bir kayıt ortaya çıktı, MHP’li vekillerle ilgili oldu. Oslo kayıtları seçimlerden önce gündeme geldi. 2012’nin sonunda da böcek mevzusu çıktı. MHP ve CHP sizi suçlamışlardı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Derin devlet malum devletin legal yapılanmasına karşı illegal yapılanmanın adıdır. Sayın Baykal’la ilgili mevzuda biz kulisteydik duyduğumuzda Binali beye müdahale et durdurulsun dedim. TİB devreye sokuldu yayın durduruldu. Şuandaki durumun bir yıllık mazisi var. Bütün bunlar insanla oluyor. Olay bir halaki erezyonun neticesi. Ahlaki yönden nasibini almamış herkes bunu yapar. Biz yasadışı dinlemelerin hepsine karşıyız. TİB’i bu yüzden kurduk. GES’i MİT’e devrettik. Emniyet ishtihbaratta GES’le ortak çalışıyor TİB’te toplanıyor. Böyle bir süreçte arkadaşlarımız elinden geleni yapıyor. Siz Turkcell’e de Vodafon’la da Telekom’la da herkesi dinlersiniz.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

Anayasa konusuna değinelim. Çok umutlanmıştık. İçeriğinden bağımsız yeni bir anayasa yapalım diye yola çıkıldı. 2013’te bir anayasa görebilecek miyiz?

Yılı bitiriyoruz. Gönlümüz bunun bitirilmesini arzu ederdi. 325 milletvekiliyle bu mecliste varız. Fakat muhalefet karşımızda 215 sayıya sahip. Üzümü yiyelim bağcıyla işimiz yok. Ana muhalefet de aynı üyeye sahip olsun dedik. O gün bugün çalışma yapıyoruz. Takıldıkları yer Başkanlık sistemi. Herkes yeni anayasa için bir tez sunuyor. Bizim de böyle bir tezimiz var. Kabul edersiniz etmezsiniz. Niye bunun için telaş ediyorsunuz. Öyle enteresan bir şey var ki neden yürütmeye bu kadar takılıyorsunuz. Şimdi ben arkadaşlarıma şunu söyledim. Bizim yapabileceğimiz tek şey var. Burada bir makul süre verelim. Bunun takdirini siz yapın. Bu sürede bitirelim. Bakın Türkiye deneyimli bir ülke. Ve şuanda birçok ülkede 6 ayda anayasa yapıyorlar. Bunlar yapılıyor. Biz ise bu kadar deneyimli olmamıza rağmen 1 yılda Anayasa yapamıyoruz. Ben halimize acıyorum. Biz 4 siyasi parti bir Anayasa yapamıyoruz. Bir netice alamadık

Makul sürede bir uzlaşma çıkmazsa bu süreç bitecek mi? Ak Parti tek başına mı devam edecek?

Bizim uyum sağlayabileceğimiz bir siyasi parti olursa biz onlarla beraber yaparız. Ama yeter ki biz bu işi yaparız desinler yine yaparız. Fakat bunların hiçbiri olmuyor. Kısa bir süre önce 26 maddelik paketi referanduma götürdük yüzde 58’le halkın kabulünü gördü. Elimizde 330 olsa yaparız. Olur veya olmaz. Biz bir Anayasa çalışması yaptık. Biz yeni anaysa çalışmamızı yine yapalım. Öyle bir zamanlama yaparız ki Meclis’e sunarız. Bu AK Parti’nin anayasa teklifi olarak orada olur.

3. döneminiz. Bir daha parlementoda olmayacaksınız. Anayasa yapmamak sizi rahatsız etmez mi?

Sembolik olarak üzer ama hizmetimizi engellemez. Bitirmiş olsaydık hizmetler daha hızlı olurdu. Sivil bir anayasa olsaydı birçok şeyde takılmazdık. Değişmiş olsaydı çok daha seri karar alacaktık. Yasadan çok insan unsurunda sorun yaşadık.

By Usta

“Seni çok seviyorum ama sana anlatamıyorum.”