Per. May 2nd, 2024

Dün Türk mali piyasaları günü tam anlamıyla büyük bir hayal kırıklığı ile tamamladı. Günlerdir heyecanla beklenen TCMB olağan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından, genel beklentinin aksine ‘politika faizinde’ değişiklik kararı çıkmadı.  

Yerine, TCMB, işlevi ‘ceza faizi’ olan, ve gün içinde hesabını kitabını iyi yapamayan bankaların gece vakitlerinde gelip borçlanabileceği geç likidite penceresi (GLP) faiz oranını 150 baz puan artırarak %15 seviyesine yükseltmeyi tercih etti.

Bu kararla, TCMB, ‘normal’ yollardan faiz artırmak yerine, likidite politikası araçlarını kullanmak suretiyle ‘üstü örtülü’ faiz artırımlarına devam edeceği sinyalini verdi. Halbuki, Eylül toplantısında, direkt politika faizini yukarı çeken PPK, piyasalar nezdinde büyük bir beğeni ve kredibilite kazanmış, TL ve TL cinsi varlıklarla yeniden talep doğmuştu.

Okurlarımız hatırlayacaktır, 2018 yılında ‘sadeleşme’ adımı ile fonlamayı sadece politika faizi olan 1 hafta vadeli repo ihale faizi üzerinden yapan Merkez, para politikasını daha ‘öngörülebilir’ kılmıştı. Temmuz 2020 ayı ile birlikte, TCMB yeniden likidite araçlarını kullanmaya başlayarak, parasal sıkılaştırmaya gidiyor. Haliyle, Merkez Bankası’nın izlediği bu yöntem, politika faizinin de şekil değiştirmesine neden oldu.

Dün itibariyle, Merkez Bankası’nın faiz oranları şu şekilde oldu:

                     Borç Alma: %8,75 (değişmedi)
                     Politika Faizi (esas faiz): %10,25 (değişmedi)
                     Borç Verme: %11,75 (değişmedi)
                     GLP: 14,75 (150 baz puan artırıldı)  
                     AOFM: %12,75 (her gün değişiyor ne olacağı kestirilemiyor)
                     (AOFM: TCMB’nin piyasalara verdiği toplam likiditenin ortama faizi)

Piyasada aktif bir işlemci olarak, dün, TCMB’nin politika faizi ile AOFM arasındaki uçurumu kapatacağına ve bu anomaliyi düzelterek Eylül ayında atılan normalleşme adımını kuvvetlendirerek, TL varlıklara küskün olan iç ve dış yatırımcıları yeniden oyuna geri çağıracağını düşünmüştük. Yanılmışız!

Karar ile, politika faizi ile AOFM arasındaki makas daha da açılacak. TL’nin daha da değer kaybetmesi durumunda, likidite politikası ile fonlama sıkılaştırılarak, AOFM faizini, GLP faizi olan %14,75 seviyesine kadar zorlayabilecek. Böylelikle, TCMB faiz artırmadan faiz artırmış olacak. Faiz artırımının ‘yan’ etkileri piyasalar üzerinde hissedilecek ama ‘şifa’ etkileri maalesef görülemeyecek.

TL lehine, büyük bir pozisyonlanma ile toplantıya giren piyasalarda hayal kırıklığı da büyük olunca, fiyat tepkisi oldukça sert oldu. Karar öncesi 7,78 seviyelerine kadar gerileyen USDTRY kuru, karar ile anında psikolojik 8 seviyesine varan bir yükseliş kaydederek tüm zamanların yeni rekorunu kırdı. CDS risk primi yaklaşık 20 baz puan artarak 510 baz puana yükseldi. BIST100 günü %1 düşüşle tamamlarken, bankacılık endeksi koyu kırmızılara bürünerek %5 düştü.

Madem faiz artışı yapılmayacaktı, neden bu yönde bir ‘beklenti’ yaratıldı sorusunun cevabını ise henüz bulamadık. Mesela, hiç FED’in iletişim politikasında hata yaptığını görüyor muyuz? Piyasaları ters tarafa yatırdığını? Merkez Bankacılığının bir ‘iletişim sanatı’ olduğunun altını bir kez daha çizmek isterim.

Özellikle, turizm sezonunun pandemi nedeniyle boş geçmesi (döviz girişi yok), açılmaya başlayan cari açık (döviz talebi), yabancı yatırımcı eksikliği (sıcak para), içeride devam eden dolarizasyon ve altınizasyon (TL’den kaçış); dışarıda ise ABD seçimleri yaklaştıkça Biden’in seçilme ihtimalinin artması, TL üzerinde bir miktar daha baskı yaratabilir.

Dün ABD’de açıklanan güçlü istihdam verisine, mali teşvik paketine yönelik belirsizlik de eklenince, doların kayıplarını telafi ettiğini gördük. ABD tahvillerinin 4 ayın zirvesine yükselmesi ile pariteler ve kıymetli metaller, bir önceki günün kazanımlarını törpüledi.

Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında ve ABD borsalarının vadeli işlemlerinde yükselişler görüyoruz. Piyasalarda hakim olan yeşil rengin arkasında, ABD’de büyük bir heyecanla takip edilen teşvik paketinden “müjdeli” haberin gelmesine oldukça yakın olunduğu, taraflar arasında görüş ayrılıkları olsa da, gün içerisinde bu pürüzlerin giderileceği haberi yatıyor.

Haftanın son iş gününde, küresel bazda PMI verileri takip edilebilir. Artan vaka sayıları, haliyle artan petrol stokları, günlerdir petrol fiyatlarının gerilemesine neden oluyor. Üretim kesintisi haberi her an gelebilir.

Mali teşvik paketi üzerinde bugün mutabakat sağlanırsa, piyasa yansımasının da olumlu olacağını düşünüyoruz. Altının ons fiyatında, 1,930 dolar seviyesi üzerinde gecelik kapanışla yukarı yönlü seyir ivme kazanacaktır. EUR ve GBP’de sırası ile 1,20 ve 1,33/1,34 seviyeleri gündeme gelebilir. Teknik grafikleri hafta içi yayınladığımız için kendimizi tekrar etmek istemiyoruz.

Güzel bir haftasonu dilerim…

Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5)
Grup Müdürü – Group Manager
Hazine Bölümü – Treasury Department

YASAL UYARI

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kıbrıs İktisat Bankası

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen