Sal. Nis 30th, 2024

Gedikli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün TBMM grup toplantısında aile sigortası sistemi ile ilgili açıklamalarını değerlendirdi.

Bülent Gedikli şunları söyledi:

”Sayın Kılıçdaroğlu hesap uzmanı olmakla övünüyor ama hesabı yine yanlış yapıyor, hesabı yine şaşırıyor. Dün grup toplantısında yaptığı konuşmada hesabı yine şaşırmış.

‘Başbakan kişi, biz aile diyoruz’ diyor. Aile üzerinden yaptığı hesap inanılmaz bir rakama mal oluyor. İlk söylediği ile yine uymuyor. Sayın Kılıçdaroğlu, baştan aşağı tutarsız, çelişkili bir rakam söylüyor.

CHP’nin projeleri de hayal, tıpkı CHP iktidarının hayal olduğu gibi. İyi ki CHP’nin iktidar olma şansı yok, iyi ki CHP’nin projeleri sadece hayalden ibaret.

Yoksa Türkiye bu projelerle, bu ekonomik anlayışla batardı. 2001 krizinden daha büyük bir kriz olurdu. Sayın Kılıçdaroğlu, ‘krizdaroğlu’ olarak Türk siyaset tarihine geçerdi.

2001 krizinde zaten bugün CHP’de üst düzey yönetici olan aktörlerin de rolü var. SSK’yı batıran bir genel başkan, Cumhuriyet tarihinin en ağır krizini 2001’de Türkiye’ye yaşatan üst düzey ekonomi bürokratlarından bir tanesi, ‘aman bu fırsat kaçmaz.

IMF’den para alalım’ diyen profesör unvanlı akıldane CHP’de bir araya gelmiş vaziyette. Bunların da üreteceği ekonomik projeler hayali projeler olur. Ürettikleri projelerin maliyetini hesaplamaktan aciz oldukları ortada. Hesaplasalar projelerin uçuk, kaçık projeler olduğunu görecekler.

Bu projelerin hesabını yapamayan, hesapları şaşıran CHP’ye biz bir iyilik ettik ve hesapları yaptık. Bundan sonra bu hesapları dikkate alsınlar. Türk Milleti de bu hayal projeleri görsün.”

”CHP’NİN ZİHNİ SİNİR PROJELERİ…”

CHP’nin projelerinin toplam maliyetinin 180 milyar TL’yi bulduğunu belirten Gedikli, konunun sadece aile sigortası olmadığını ifade etti.

”CHP’nin birçok zihni sinir projesi var. Bu zihni sinir projelerin tamamının maliyeti 180 milyar Türk Lirası” diyen Bülent Gedikli, CHP’nin ilave kaynak bulma ihtiyacının 7 milyar TL değil, 180 milyar Türk Lirası olduğunu dile getirdi.

Gedikli, şöyle konuştu:

”Biz hesabı yaptık. CHP’ye de hodri meydan diyoruz. Siz de hesabınızı açıkça ortaya koyun. Evirip çevirmeyin, eveleyip gevelemeyin. Zaten 12 Haziran’da milletimiz CHP’nin sandıkta hesabını görecek, defterini de dürecek.

Sayın Kılıçdaroğlu, temsil ettiği makamın gerektirdiği dikkat ve sorumluluk duygusuyla bağdaşmayan, gerçeklerden tümüyle uzak olan aile sigortası ve diğer yalan, yanlış vaatleri ve hesaplamalarıyla ekonomiyi katlediyor.

Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Biz aile sigortasını getireceğiz’ diyor. TÜİK’in en son açıkladığı 2009 verilerine göre; Türkiye’de yoksul sayısı 12 milyon 751 bin kişidir. Hanehalkı büyüklüğü ise ortalama 4 kişidir. Yoksul aile sayısı (12.751.000/4) 3 milyon 187 bin 750’dir.

Yoksul aile sayısını ‘evli, eşi çalışmayan ve 2 çocuklu bir kişi için hesaplanan net asgari ücretle’ çarptığımızda (3.187.750 x 659,82) aylık bazda 2 milyar 103 milyon lira, yıllık bazda ise (2 milyar 103 milyon lira x 12) 25 milyar 236 milyon lira ilave kaynağa ihtiyaç vardır.”

”SOSYAL YARDIM UYGULAMALARINDAN BİHABERLER”

Kılıçdaroğlu’nun, bu yardımların aile sigortası adı altında nakdi olarak verileceğini söylediğini anlatan Bülent Gedikli, sosyal yardımların nakdi olarak verilmesinin mümkün ve uygun olmadığını söyledi.

Gedikli, şunları kaydetti:

”CHP yetkililerinin sosyal yardımların ayni olarak değil nakdi olarak yapılacağını söylemesi, bunların sosyal yardım uygulamalarından bihaber olduklarını gösterir.

Eğer sosyal yardımlar nakdi olarak yapılırsa hedefini bulamaz. İstenilen sonuç alınamaz. Örneğin 2011 yılı bütçesinde; taşımalı eğitim için 495 milyon TL, kız öğrencileri taşıma giderleri 85 milyon TL, yeşil kartlılara sağlık hizmeti desteği 4 milyar 695 milyon TL, ilk ve ortaöğretim öğrencilerine ücretsiz ders kitabı desteği toplam 385 milyon TL, özürlülere yapılan eğitim ve evde bakım desteği toplamı 3 milyar 222 milyon TL harcama yapılması öngörülmektedir.

Eğer bu yardımlar ayni değil de nakdi olarak yapılırsa, yardım alan kişilerce gerekli organizasyon yapılamaz. Verilen nakdi paralar da başka amaçlar için harcanır. Yeşil kartlılar sağlık harcamaları için ödenen parayı, başka yerlere kullanırlar.

Yine Sayın Kılıçdaroğlu, ‘bütün emekli kardeşlerimize söz veriyoruz. Sosyal güvenlik destek primini kaldıracağız’ diyor. 2010 yılı SGK verilerine göre SSK’lı, Bağ-Kur’lu ve Emekli Sandığı emeklilerinden kesilen sosyal güvenlik destek primi 581 milyon liradır. Dolayısıyla bunun maliyeti yaklaşık 600 milyon Türk Lirasını bulur.”

”FABRİKA KURMANIN, İSDİHDAM YARATMANIN MALİYETİ 113,4 MİLYAR TL”

CHP Genel Başkanının, çiftçiler için mazotta ÖTV’yi kaldıracağını söylediğini hatırlatan Bülent Gedikli, 2009 yılı miktarları esas alındığında, motorindeki ÖTV ve KDV tahsilatının 24 milyar 223 milyon TL olduğunu ifade etti.

Çiftçilerin, toplam motorinin ortalama yüzde 26,8’ini kullandığını kaydeden, Gedikli, bunun da 24 milyar 223 milyon TL x 0,268 = 6 milyar 491 milyon TL maliyet getireceğini dile getirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun, kamuda taşeron işçiliğe son vereceklerini açıkladığını da belirten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Gedikli, şöyle devam etti:

”Sayın Kılıçdaroğlu’nun ifadesine göre kamuda taşeron işçi sayısı 2 milyondur. Taşeron bir işçinin özel sektördeki aylık ücreti ortalama 850 liradır. Kamuda çalışan bir işçinin ortalama aylık ücreti 2 bin 108 liradır.

2 milyon taşeron işçinin kamuda işçi olarak (4/D) istihdam edilmesinin aylık maliyeti (2.000.000x(2.108-850))= 2 milyar 516 milyon liradır. Yıllık maliyeti ise 2 milyar 516 milyon x 12 = 30 milyar 192 milyon lira.

CHP Genel Başkanı, ‘4/B, 4/C ucubesini de kaldıracağız’ diyor. Yapılan hesaplamalara göre sözleşmeli ve geçici personelin kamuda işçi kadrosuna geçirilmesi durumunda oluşacak maliyetler 3 milyar 268 milyon liradır.

Sayın Kılıçdaroğlu, öğrenci harçlarını kaldırma vaadinde bulunuyor. Bunun maliyeti ise 841 milyon Türk Lirası.

‘Kimse gitmezse devlet olarak biz gideceğiz, fabrika kuracağız ve istihdam yaratacağız’ diyen Sayın Kılıçdaroğlu’na şunları hatırlatmak isterim; 2009 yılı TÜİK bölgesel verilerine göre TRA1, TRA2, TRB2, TRC1, TRC2, TRC3 bölgelerindeki işsizlerin toplamı 504 bin kişidir.

Türkiye’de bir işçiye istihdam yaratmanın maliyeti 150 bin dolardır. 504 bin kişiye istihdam yaratmanın maliyeti 504.000 x 150.000=75 milyar 600 milyon dolardır. Bu tutar ortalama 1,5 dolar kuru ile çarpıldığında Türk lirası olarak 113,4 milyardır.

Bu boş vaatlerin hepsini topladığımızda 180 milyar Türk Lirası gibi bir rakam karşımıza çıkıyor.”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, ”2001 krizinin toplam maliyeti 257,4 milyar dolardır. Diğer bir ifadeyle 386 milyar liradır” dedi.

Gedikli, AA muhabirine yaptığı açıklamada 2001 krizinin Türkiye’ye maliyetinin detaylarını açıkladı.

2001 yılında; dünya ekonomisinin yüzde 2,3 oranında büyürken, Türkiye ekonomisinin kötü ve beceriksiz yönetim nedeniyle yüzde 5,7 oranında küçüldüğünü kaydeden Gedikli, şunları söyledi:

”2001 krizinde yoksulluk, fakirlik, yolsuzluk, enflasyon ve kurlar patladı, faizler uçtu, ardı arkası kesilmeyen zamlar halkı canından bezdirdi, Türkiye borç batağına düştü, liramıza bol ‘0’lar eklendi ve siyaset çöktü.

Ekonomimiz 40 yıl geriye giderek ağır bir darbe yedi. Krizin faturası halka çıkarıldı. O dönemde bankaların hortumlanmasının ekonomiye maliyeti, görev zararları ve batık kredilerin toplamı 46 milyar dolar oldu.

Eğer Türkiye’de 2001 krizi yaşanmasaydı, 2000 yılında 265 milyar 384 milyon dolar olan GSYH, asgari yüzde 4 oranında bir artışla 2001 yılında 276 milyar dolar olacaktı. Bu tutardan 2001 yılında gerçekleşen GSYH tutarı çıkarıldığında cari rakamlarla 79 milyar 264 milyon dolarlık bir kayıp söz konusu oldu.

Faiz artışlarının maliyeti 33,5 milyar dolar oldu. Kriz öncesi 2000 yılında Devlet İç Borçlanma Senedi Faiz Oranı yıllık ortalama yüzde 36 iken, 2001 yılında yüzde 100 civarına çıktı.

2001 krizinde faiz oranlarındaki fahiş artışların etkisiyle; 2000 yılında 20 milyar TL civarında olan faiz giderlerimiz, 2001’de 41 milyar 38 milyon TL’ye, 2002’de 51 milyar 728 milyon TL’ye yükseldi. Bu da ilave 33,5 milyar dolar yani 51 milyar 918 milyon TL faiz giderine sebep oldu.”

MALİYET KALEMLERİ

İç borç stokundaki artışın 2001’de 58 milyar dolar maliyete neden olduğunu anlatan Gedikli, 2000 yılında 36 milyar 420 milyon TL olan iç borç stokunun, yüzde 335 seviyesiyle 3,4 kat artarak 2001’de 122 milyar 157 milyon TL’ye yükseldiğini ifade etti.

Türkiye’nin 2001 kriziyle, toplam 85 milyar 737 milyon TL ilave iç borçlanma yaptığını kaydeden Gedikli, bunun da Türk Milletinin sırtına 58 milyar Dolar ilave yük getirdiğini dile getirdi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Gedikli, şunları söyledi:

”Dış borç stokundaki artış maliyeti 24,7 milyar dolar. 2001 krizi nedeniyle Türkiye, 2002 yılı sonuna kadar IMF’den toplam 24,7 milyar dolar (11,2 milyar dolar 13,5 milyar dolar) borç aldı. AK Parti iktidarı bu borcu ödemeye hala devam ediyor.

IMF’ye olan borcumuz yapılan ödemeler neticesinde, Hazine Müsteşarlığı’nın ‘Kamu Borç Yönetimi Raporu-Ocak 2011’ verilerine göre 2010 yılı sonu itibariyle 5,6 milyar dolara indi. Merkez Bankası verilerine göre, 2001 krizinde 14 milyar dolar civarında da sermaye kaçışı yaşandı.

Yine, Merkez Bankası rezervlerinin peşkeş çekilmesi 1,9 milyar dolar maliyet getirdi. 16 Şubat 2001’de dolar kuru 685.039 iken, 27 milyar 943 milyon dolar olan Merkez Bankası Brüt Döviz Rezervi, 23 Şubat 2001’de dolar kuru 1.072.988’ken, 22 milyar 581 milyon dolara indi.

Toplam 5 milyar 362 milyon dolar devalüasyon öncesi düşük kurdan peşkeş çekildi. Yani birileri yüzde 57 oranında kar elde etti. Bu da 2 milyar 80 milyon liradır. Yaklaşık 1 milyar 940 milyon dolardır.

Bu verilerden yola çıkarak 2001 krizinin toplam maliyeti 257,4 milyar dolardır. Diğer bir ifadeyle 386 milyar liradır. İşin üzücü yanı, o günün siyasi ve bürokratik aktörleri hala TBMM’de.”

AA

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen