Paz. May 12th, 2024

Son dört sezondur moda yüzünden dolabımız ikiye bölünmüş durumdaydı. Tasarımın efendileri, abartılı, vatkalı, bol minili seksi modelleri almamızı, onları da yüksek topuklarla takımlamamızı emrediyordu. Ancak bir de acı gerçekler vardı; öncelikle bu frapan tasarımların iş dünyasında yeri yoktu.

Alışverişe ya da yemeğe giderken özenip giyinsek, bu sefer de ‘ikoncan’ damgası yiyorduk. Dolabımızda iki, üç adet sezon modasını yakalayan modeller, bir sürü sade ancak sıradan tasarımın yanında yeniden giyilecekleri zamanı bekliyordu. Neyse ki ilkbahar-yaz sezonuyla kabus bitti. Son derece rahat ve sade bahar modasıyla, aldığımız giysileri her yerde özgürce giyeceğiz. İlkbahar alışveriş rehberinin ana hatlarına kısaca göz atalım;

Sezonun rengi beyaz

Amerikalı tasarımcı Michael Kors “Bu yaz sizi kurtaracak en önemli parça, beyaz keten bir gömlek” cümlesiyle ilkabahar/yaz modasını özetledi. Gerçekten de, 2011 ilkbahar-yaz koleksiyonlarında tüm tasarımcıları birleştiren renk beyaz. Alexander McQueen’den Chanel’e, Fendi’den Dior’a tüm podyumlar moda haftalarında beyaza bulandı. Ancak aklınıza hemen gelinlik havasında süslü püslü uçuşan elbiseler gelmesin.

Masumiyetin simgesi beyaz, en göşterişsiz, en yalın haliyle karşımıza çıkıyor; dekolteden şiddetle uzak duran bir gömlek, hafif yüksek belli, bol kesimli bir pantolon, ya da kapri pantolonla takımlanıyor. Etekten vazgeçmeyenler için de diz hizasında kloş etekler var. Mini etek ise son derece demode. Erkekler ise bej ve maviyle takımlayacakları keten beyaz gömlek ve pantolonla tüm baharı klas ve şık bir şekilde geçirebilirler. Beyaz rengi kirletmeden nasıl kullanabiliriz, o ise henüz bir sır.

70’ler geri geldi

Yönetmencilik oynamaktan sıkılarak, en iyi bildiği işe yani kadınlar için tasarımlar üretmeye soyunan Tom Ford, “İhtişam istiyorum” nidalarıyla sezonun en süslü koleksiyonlarından birini sundu. Tasarımcının geçtiğimiz eylül ayında New York Madison Avenue’de gizli saklı gerçekleştirdiği defilenin teması 70’li yıllardı. Modanın yakışıklı prensinin, payetin, transparanın, altın renginin ve sırt dekoltesinin insafsızca kullanıldığı seksi koleksiyonla moda editörlerini büyülediği dedikodusu ortaya yayıldığında, tüm modacılar bu cin fikre sarıldı anlaşılan. Kışa damgasını vuran transparan ve altın rengini kullanmaya devam ediyoruz. Hafif yüksek belli pantolonlar, büyük fiyonklu kemerlerle birleştiriliyor. Paçalar İspanyol olmamakla birlikte hafif bol. Transparan detaylar özellikle Givenchy ve Armani koleksiyonlarında ortaya çıkıyor. Bu vamp kumaşı özellikle eteklerde göreceğiz. Kısa etekler, transparanla birleşerek, yerlere kadar uzuyor. Louis Vuitton’un erkekler için hazırladığı koleksiyonda da transparan tişörtler yer alıyor. Ancak böyle bir tasarımla sokakta dikkat çekmeden hareket etmek tahminimce biraz zor.

Minimalizm aşkı

Son otuz yılı sade ve düz kesimlerle geçiren Calvin Klein’ın bu sezon yüzü gülecek. Zira New York Moda Haftası’ndaki çoğu koleksiyon, 90’lı yılların minimalizmini yansıtıyordu. Vogue Paris’teki görevinden bu ay sonu itibariyle ayrılacak Carine Roitfeld ve W dergisinin yayın yönetmeni Stefano Tonchi gibi moda duayenleri, abartı döneminin rafa kalktığını söylüyorlar. Helmut Lang’in 90’da yarattığı hafif yüksek belli, düz pantolonlar bu ilkbaharda yeniden karşımıza çıkıyor. Bunları erkek gömleğiyle takımlayarak androjen şıklığı yakalayabilirsiniz. Yere kadar uzanan dekoltesiz halter yaka elbiseler de çok revaçta.

Renk patlaması

Modanın dâhi çocuğu Marc Jacobs “Bu sezon canım eğlenmek istiyor” diyerek, parlak renkleri tüm koleksiyonlarına yaydı. Turuncu, mor, yeşil ve mavi en parlak halleriyle karşımızda. Fendi ve Prada da canlı renkler öne çıkıyor. Renkli şortlar ve kokteyl elbiseleri neon renklerle ışıldıyor.

İçinizdeki asiye kulak vervin!

Jean Paul Gaultier, Paris moda haftasında ‘Apaçi’ türü saç modelini uyguladığı modellerine deri pantolonlar ve yelekler giydirdi. Metal bilezikler ve transparan bluzlarda da isyankar modayı seksileştirdi. Londra Moda Haftası’nda da gelenek bozulmadı; Vivienne Westwood ve Christopher Kane punk tasarımlara yer verdi.

Aksesuarlar bile sade

Tasarımcı Isabel Marant “Bu aralar yüksek topuklu ayakkabı yaratmak istemiyorum. Hepimizin işi gücü var, yüksek topuklarla sağda solda koşuşturmak bir kabus. Bu sezon koleksiyonumda düz ayakkabılara yer verdim, şık ve rahatlar” sözüyle durumu özetliyor; Yüksek topuklu ayakkabılarımızı baharda dolaba kaldırıyoruz. Topuklu bağımlıları için ‘kitten heels’ adı verilen, 10 santimetreyi bulmayan kibar modeller var. Tabii bir de bu kış hayatımıza yeniden girmeye çalışan sabolar. Ahşap topuklu kaba modeller hâlâ demode olmadı. İçine herşeyi attığımız devasa ‘hobo’ modeli çantalar da ilkbahar-yaz sezonundan kovuldu. Yerini ince saplı, elde taşınabilen kibar modellere bırakıyor. Çanta duayeni Chanel ve Louis Vuitton’un zincir saplı tasarımlarına dikkat! Erkekler için de elde taşınabilen, kısa saplı bavul havasında çantalar var.

Radikal

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen