DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık kıymetlendirme toplantısında gündemi kıymetlendirdi. Babacan şu sözleri kullandı:

‘Cumhurbaşkanı konuştukça kur yükseliyor’

“Cumhurbaşkanı uçakta gazetecilere ‘kur manipülasyonu’ demiş. ‘DDK, bu işin gerisinde kimlerin olduğu konusunda araştırma yapıyor. Buralardan kimler çıkacak, görme fırsatımız olacak’ demiş. Ben şimdiden söyleyeyim: Bu işin gerisinden siz çıkacaksınız. DDK istediği kadar baksın. Araştıracaklar, bakacaklar; cumhurbaşkanı konuştukça kur yükseliyor.”

‘Bu bütçenin ismi ‘faiz bütçesi’dir’

“Yıllarca 50 milyar TL mertebesinde giden faiz ödemeleri bu yılki bütçede 180 milyar; 2022 bütçesinde 240 milyar olarak yazılmış durumda. Bundan da fazla olacak. Kelamda düşük faiz siyaseti izleyen makus idare, hazine borçlanma faizlerini daha geçtiğimiz eylül ayına nazaran tam 5 puandan fazla artırdı. Merkez Bankası dün bankalara ortalama yüzde 16 faizle borç para verdi. Birebir gün, tıpkı ülkenin hazinesi bankalara 3 milyar 300 milyonluk borçlanma ihalesi yaptı ve ihaleye katılan bankalara borçlanırken yüzde 22,70 faiz ödedi. Bu mu yönetmek? Bu bütçenin ismi faiz bütçesidir.”

‘Bu bütçede çiftçi yok, bayan yok, hiçbir şey yok’

“Kamu özel iş birliğinin bütçedeki ödeneğine bakıyoruz, 42,5 milyar lakin kurdaki artış sebebiyle 60 küsurlara çıkacak. Bütün tarım dayanakları, yap-işlet-devretlere ödenecek sayının yarısı dahi değil. Endüstrinin geliştirilmesi için dayanak teşvik bütçesi 20 milyar. Sarsıntı hazırlığı, afet idaresi hepsi 4 milyar. Bayanın güçlendirilmesi 943 milyon. Gençlik programı 876 milyon. İnsan hakları bütçesi 83 milyon. Bütçede ekonomik modeli görüyorsunuz. Çiftçi yok, endüstrici yok, kültür yok, afet idaresi yok, bayan yok, gençlik yok, hiçbir şey yok.”

‘Çatışmayla koltuğunuza sarılmayı artık bırakın’

“Sayın Erdoğan, stokçu dedikleriniz, sizin yanılgılı politikalarınız, makus idareniz yüzünde fiyat istikrarının kalmadığı bir ülkede, neyi kaçtan satacağını bilemeyen gariban esnaf. Sizin stokçu dedikleriniz bugün sattığı malı yarın sattığından da değerliye alan ve her gün ziyan eden bakkal, manav, kırtasiyeci, çamaşırcı, çorapçı… Kâfi artık, vatandaşları birbirine düşürmeyin. Çatışmayla, ayrıştırmayla, kutuplaştırmayla koltuğunuza sarılmayı da artık bırakın.”

‘İktidar bindi bir alamete, gidiyor kıyamete’

“Hükûmet, son günlerde iktisatta ‘Çin modeli’ diye bir şey uydurdu. Ortada planlanmış, üzerinde çalışılmış bir model falan yok. Bugünkü iktidar bindi bir alamete, gidiyor kıyamete. Yalnız kendini sürüklese neyse de 84 milyonluk ülkenin her bir ferdini, hatta doğmamış çocuklarımızı dahi peşinden sürüklüyor. Ortada, ismini ‘model’ olarak koydukları, yalnızca bir başarısızlık kıssası var.”

‘Senelerce dünyada ‘Türkiye modeli’ konuşuldu’

“Ekonomide senelerce dünyada ‘Türkiye modeli’ konuşuldu. Herkesin öykünerek baktığı, ‘Bize ders verin’ dediği modeli biz yazmıştık. Bize ‘ilham kaynağı, model ülke’ diyorlardı. Her bir vatandaşımızın refah düzeyini arttırdığımız, demokratik standartları yükselttiğimiz, Avrupa Birliği maksadında ilerlediğimiz ve bununla bir arada büyüttüğümüz iktisat modelini yazmıştık.”

‘Türkiye’ye Çin malı iktisat giydiremezsiniz’

“Türkiye’yi bu başarılı yoldan saptırmaları ibretlik husustur. Rotayı ben çiziyorum diyen Perinçek’in hayallerinin iktidarı oldular. Model dediğiniz buysa batsın o model. Sayın Erdoğan; Türkiye’ye Çin malı iktisat giydiremezsiniz. Bu ülke sizin dar kalıplarınızın esiri olmayacak kadar esaslı bir demokrasi şuuruna sahip.”

‘Yönetimin Perinçek’e teslim edilmesine 84 milyonun onayı var mı?’

“Onca sene hak, adalet diye vatandaşın karşısına çıkan Sayın Erdoğan, siyasi mesleğinin finalinde, 28 Şubatçı Perinçek’in mecmuasına konuşmalarıyla baş yazı olarak konuk oldu. Erdoğan nerede, kimin ardında görün. İbretlik. Mecmuanın editörleri girişte ‘Vatan Partisi önderliğinde bilmem ne sürecine girdik’ diyor. Bu önderlikten AK Parti’ye oy vermiş vatandaşlarımızın haberi var mı? İdarenin, girdiği seçimde yalnızca 98 bin vatandaşımızdan oy alan Perinçek’e teslim edilmesine geri kalan 84 milyonun onayı var mı?”

‘Bu model bir rejim tercihidir’

“Eğer bir modelden bahsedeceksek, bu yalnızca iktisat siyasetlerinden ibaret değildir. Bu bir rejim tercihidir. Bu türlü bir büyüme modelinde, hiçbir hak hukuk tanımadan çalıştırılan personellerin acısı vardır.”

‘Sayın Erdoğan’dan Uygur Türklerine yapılan zulme dair cümle duydunuz mu?’

“Lafa gelince ‘ezilenlerin gür sesi, sessiz dünyanın hür sesi’ Sayın Erdoğan’dan, Uygur Türklerine yapılan zulme dair son yıllarda bir cümle duydunuz mu? Dünyadaki en ağır insan hakları ihlallerinden birine karşı Erdoğan görmüyor, duymuyor, konuşmuyor.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı