Tam anlamıyla je ne sais quoi. Yani kelimelerle ifade edilemeyen bu sade ama sofistike, hem maskülen hem feminen saattin asıl farkı, klasik cazibesi. Zamansız zarafetini, tüm estetik kodlarını ve kendine özgü biçimde her daim çağa ayak uydurma sanatını, Tank’tan alıyor. Kendisini yeniden icat etme ve zamana meydan okuma konusundaki benzersiz kabiliyeti, tasarımının ardındaki pırıltılı zeka kaynaklı. Doğal güzelliklere hayran kişiler ve ve sanatçılar, tercih ettikleri saat konusunda yanılmıyorlar.
DÖNÜŞÜM İÇİNDEKİ TASARIM
İlk lansmanı 1996 yılında gerçekleştirilen Tank Française, kasasıyla kusursuz uyum içindeki metal bilezikle bizlerle buluşarak müthiş Tank ailesinin şüphesiz vazgeçilmez üyesi oldu. Cartier’nin şimdi yepyeni versiyonunda radikalleştirdiği monoblok metal tasarım, hem estetik hem ergonomik anlamda yeni bir yaklaşımı temsil ederken, çelik ve sarı altın, pırlantalı ve pırlantasız seçeneklerle saatin ultra profilli hatlarına enerji veriyor.
“Yeni Tank Française, kreatif bir kanaati yansıtıyor. Taşın ham doğasını yeniden keşfe çıkarcasına saatin radikal şekli yeniden ortaya konarken, temel hatları sadeleştirildi ve efsanenin kökenlerine dönüş için tüm süslerinden arındırıldı.” –Marie-Laure Cérède, Mücevher ve Saat Kreatif Direktörü
GEÇMİŞE VE GELECEĞE AİT KAHRAMANLAR
Avangart bir ruhun ifadesi olan Tank Française; Paris’le, şehrin özgürlüğü ve yaratıcılığıyla, yeni dalga sinemanın çok iyi yakaladığı kültürel coğrafyayla bizler arasında yeniden bağlantı kuruyor. Paris’in sol ve sağ yakaları arasında, zamanın akışının bugün dahi geçerliliğini koruyan kahramanını filme almak bu yüzden çok önemli ve gerekliydi. Bu film sinemaya ve Cartier’nin savunduğu kreatif özgürlük fikrine şapka çıkarıyor. Paris, güçlü kişiliklerle dolu uluslararası bir kitleyle çevrelenmiş haliyle baş rolde.
Yönetmen: Cesur İngiliz film yapımcısı Guy Ritchie
Oyuncular: Kendi neslinin en özgün aktörlerinden Rami Malek & Fransız sinema ve stil efsanesi Catherine Deneuve
Şansın ve talihin bize oynadığı komik hamlelerin hikayesi bu. Bazı insanlar arasında var olduğu anlaşılan karmik bir bağın hikayesi. Bir yanda Rami Malek, öte yanda Catherine Deneuve. Alexandre II köprüsünde, çeşitli tarihsel dönemlerde, şaşkın, müşterek failler olarak yolları kesişiyor. Deneuve, rol aldığı başrollerle karşımızda: Jacques Demy imzalı Cherbourg Şemsiyeleri’nde, Regis Wargnier imzalı Indochine’de, Nicole Garcie imzalı Place Vendome’da. Malek ise çok yetenekli sanatçı olarak kendi rolünde.
HALA SÖYLEYECEK ÇOK SÖZÜ OLAN BİR İKON
Zaman değişse de, zarafet etkisini sürüdürüyor. Aynı Tank, Rami Malek ve Fransız güzelliğinin vücut bulduğu Catherine Deneuve gibi.