Cts. May 11th, 2024

“Her şey kendini sevmekle başlar. Kişisel dönüşümün en büyük anahtarı da bu bence…” diyor Mana Mīla’nın yaratıcısı Etel Şaul… Sürekli bir değişim ve dönüşüm halinde olan doğadan aldığı ilhamla, vücudumuza ve ruhumuza verdiğimiz önemi artırmak için çıktığı yolculuğu kendisinden dinledik.

“İyiye, özele, gerçeğe, kendimizin derinliklerine dönüşüm” diyerek çıktığınız yolculuğun hikâyesini anlatır mısınız? Mana Mīla’nın yaratıcısını tanıyabilir miyiz?
Memnuniyetle… Ben Etel Şaul. Aslında Mana Mīla, benim karakterimle çok bağdaşan bir marka. Yaptığım işlerin çoğunda tutkuyla yapmak var.

Mana Mīla’da, hayatın birçok yönünde olduğu gibi aşkın da çok büyük bir önemi var. Dolayısıyla markayı kurarken “100 dilde aşk nasıl denir?” diye baktım; Letonca’da Mana Mīla’nın “benim aşkım” demek olduğunu gördüm ve “İşte bu!” dedim.

Aşkın bana göre birçok anlamı var; yaptığım işi severek yapmak, doğal hale getirmek, doğal sebze ve meyvelerin renklerine duyduğum hayranlık, mevsimlere göre değişen doğa renklerindeki görsel şölen ve doğanın her şeye özel verdiği koku…

Kokunun da benim hayatımda çok özel bir yeri var. Pişirdiğim bir yemeğin buharı tüterken gelen koku bence çok özel ve bana hemen “Yemeği daha lezzetli bir hale getirmek için ne eklesem, hangi baharatı seçsem?” hissiyatı uyandırıyor.

Tüm bunların birleşimiyle ve paylaşma duygusuyla, herkes için yapabileceğim, en iyisini ortaya koyacağım ürünler için çalışmalara başladım. Büyük bir aşk ve yoğun çalışmaların ardından yararlı ve kaliteli ürünleri birleştirerek ve bu karışımlara “iyi hissettiren” duygulara götürmesi için en uygun kokuyu da ekleyerek; kendimizi daha çok sevmek, vücudumuza ve ruhumuza verdiğimiz önemi artırmak için yola çıktım. Hedefim, Mana Mīla’yı kullanan herkese bu duygularımı geçirmek ve böylece şişelerimizin içine koyduğumuz sevgiyi paylaşmak…

Mana Mīla’nın çıkış noktası kendimin de rahatlıkla kullanabileceği, değerli ve kaliteli özlerle hazırlanan ürünleri herkesle paylaşmaktı. Ürünlerin içine sevdiğim kokuları da ekleyerek, kendimizi şımartmak istediğiniz anların eşlikçisi Mana Mīla olsun istedim.


Mana Mīla’nın ilham kaynakları neler?
Mana Mīla’nın özünde kişisel dönüşüm var. Kişisel bakım, bizi her zaman bir yerden alır ve yeni ufuklara götürür. Dinginliği içimizde yaşamamıza neden olur, bu sebeple kişisel dönüşüm Mana Mīla’nın merkezinde… “Doğa” ise bu dönüşüm sürecinde bana ilham veren en büyük kaynak… Çünkü doğada her şey sürekli bir değişim ve dönüşüm halinde. Mana Mīla ile birlikte dönüşümü ve kişiye özel bir yolculuğu başlatalım, tetikleyelim istedim.

İpeksi bir dokunuşla tanımlanan Mana Mīla etkisinden konuşalım…
Her bir Mana Mīla’nın farklı bir özelliği var. Rahatlatıcı, canlandırıcı, tazeleyici, besleyici, nemlendirici, serinletici ya da dengeleyici… Her serinin, her özün başka bir etkisi var. Yumuşaklık ve ferahlık hissini verebilmek için çok denemelerden yaptık. “İpeksi dokunuş”u yaratmak için çok çalıştım.


Ürünlerinizin formülleri için “Teninize zarar gelmesin, iklim bozulmasın istedik” diyorsunuz. İçeriklerinizi anlatır mısınız?
Ürünlerimizin formüllerini özenle hazırlıyoruz. Arkasında büyük bir Ar-Ge süreci yatıyor. İçinde sevmediğim, zararlı olabilecek hiçbir şey olmasın istedim. Tüm ürünlerimiz parabensiz, sülfatsız ve vegan. Kendimizi, doğayı ve dünyayı çok seviyoruz. İçeriklerimizi hazırlarken bu sevgi ve bağ ile “Teninize zarar gelmesin, iklim bozulmasın istedik.” diyoruz.


Farklı duyulara hitap eden Mana Mīla kokularından bahseder misiniz?
Koku iyi hissettirmeli. Koku sadece parfüm demek değil, hayatımızın her anında bizi bambaşka bir yere, bambaşka bir zamana götürme gücü var. Mana Mīla’yı yaratırken bu kokuların gücünden faydalandım ve tüm kokuları özenle seçtim. Kaliteli özleri bir araya getirerek Mana Mīla’nın kıymetli kokularıyla “iyi bir his” yakalamayı hedefledim.

Tüm ürünlerin kendine has özel kokuları var. Baharattan narenciyeye, yeşil çaydan sandal ağacına, fesleğenden bergamota… Bunun yanı sıra, sandal ağacı özü bir kokusu olmamasına rağmen tütsü olarak kullanıldığında zihinsel berraklığı tetikleyen bir mucize. Kokusu yok ama etkisi büyük… Mana Mīla’yı rahatlama ve dinginlik veren bu özel bitki ve çiçek özleriyle hazırladım.

Kişisel dönüşümü kapsayan her şey bizim ürün gamımızı oluşturuyor; vücut, el ve ayak bakımı bunların başlıcaları… Bu muhteşem dönüşümü daha da kapsayıcı hale getirmek istedik ve dönüşümü evlere taşıdık. Ben evimde özel bir koku olmasını çok severim. Özellikle mum gibi dinginleştiren, hayatın stresini, gürültüsünü dışarıda bırakabileceğim ürünlere önem veririm. “Mana Mīla Home” serisinde çubuklu oda kokuları ve mumlarla tatlı bir esinti yaratmak istedim. Önce çubuklu oda kokuları hazırlandı: High Wind ve Bird Song… Ardından 3 mum geldi; bergamot ve amber ferahlığıyla High Wind, mandalina ve vanilya yumuşaklığıyla Bird Song, orkide ve paçuli tazeliğiyle Sun Day.

ELLE okurlarına, kişisel dönüşüm yolculukları için vereceğiniz tavsiyeler neler olur?
Kendinizi sevin. Çünkü her şey kendini sevmekle başlar. Kişisel dönüşümün en büyük anahtarı da bu bence… Sonrasında ise “iyi hissettiren” ritüeller yaratmak. Hoş bir koku ya da yumuşak bir dokunuş… Mana Mīla da bu kişisel dönüşüm yolculuğunda size eşlik etmek için bekliyor.

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen