Soğuk mevsimlerde bedenin ısı istikrarını sağlamak için daha fazla güç alma eğiliminde olduğunu belirten uzmanlar, iştah artışının da bu nedenle görüldüğünü söylüyor. Kış aylarında kâfi denetim sağlanmazsa kilo artışı görülebileceği konusunda uyaran Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Kış aylarında kilo denetimi ve sıhhat için de kâfi ve istikrarlı beslenme kuralları geçerli.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, kış aylarında sağlıklı kalabilmek ve kilo denetimini sağlayabilmek için tekliflerini paylaştı.

Kışın iştah artışının nedeni, bedenin fazla güç ihtiyacından

Hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte bedenin ısı istikrarını sağlamak için daha fazla güç alma eğiliminde olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit bu nedenle bedenin fizyolojik olarak yağ depolamaya daha müsait hale gelebildiğini söyledi.

“Vücut ısısını koruyabilmek için enerjiyi en kolay formda elde etmek ister.” diyen Yiğit, karbonhidratlı, yağlı besinlere yönelim ve iştah artışının nedeninin bu durumla kontaklı olduğunu tabir etti. Bu yönelimler sonucunda şayet kâfi denetim sağlanmazsa istenmeyen kilo artışları görülebileceğine dikkat çeken Yiğit, “Vücut yağ oranının erkeklerde yüzde 25’ten bayanlarda yüzde 30’dan fazla olması beden fonksiyonları açısından olumsuz kabul edilir.” dedi.

İlk adım kâfi su tüketimi

Kış aylarında beden ısısını dengelemek, yağ oranını istikrarda tutmak ve sağlıklı kalmak için neler yapılabileceğine değinen Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, birinci adımın kâfi su tüketimi olduğunu söyledi. Yiğit, şöyle devam etti:

“Vücut ısısını sağlamak için en temel yaşamsal ögemiz olan suyun kâfi ölçüde tüketilmesi kıymetli. Suyu yalnızca çay, kahve üzere sıcak içeceklerden almak beden için kâfi değil. Günlük kesinlikle 1,5-2 litre su, sade olarak tercih edilmeli. Su içmenin iştah denetimini sağlamak için de hayli kıymetli fizyolojik tesiri olduğu unutulmamalı. Bilhassa büyük kentlerde yaşayan bireyler kış aylarında fizikî olarak daha da kısıtlı olur. Günlük en az 30 dk hafif tempolu bir yürüyüş bilhassa kış aylarında sizi hastalıklardan koruyacak ve daha az gün ışığı görmeye bağlı olarak ortaya çıkan depresyona meyilli ruh halinize düzgün gelecektir. Şayet yürüyüş yapmak için uygun bir alanınız yok ise, konutta adım hareketleri tercih edilebilir.”

Atıştırmalıklar paketleriyle birlikte masaya koyulmamalı

Yeterli vitamin ve mineral almak için günlük en az 3 porsiyon meyve tüketilmesi ve tuzsuz çiğ kuruyemişlere beslenmede yer verilmesi gerektiğini de vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Ancak bu besinleri akşam yemeği sonrası değil, gün içinde tercih etmek epeyce kıymetli. Yoğurt, kefir, tarhana, şalgam suyu tüketerek bağırsak sıhhatinizi destekleyebilirsiniz. Kilo denetimi ve bağışıklık için düzgün çalışan bir sindirim sistemi her vakit sizi öne geçirecektir. Ayrıyeten fındık, ceviz badem üzere kuruyemişler, patlamış mısırlar, tuzlu bisküviler üzere yiyecekler tüketilirken kendimizi sınırlamak epeyce zorlaşır. Bu nedenle bilhassa bu yiyecekler tüketilecekse, kesinlikle küçük tabaklara konulmalıdır ki ne kadar yediğiniz fark edilsin, porsiyon denetimi sağlansın. Görüldüğü üzere kış aylarında kilo denetimi ve sıhhat için de kâfi ve istikrarlı beslenme kuralları geçerli. İçeriği net olarak bilinmeyen yağ yakıcı olarak isimlendirilen çaylara, kahvelere muhtaçlık yok.” biçiminde konuştu.

Multivitaminlerin bakanlık onayına kesinlikle bakılmalı

Hava sıcaklıklarının düşmesinin ayrıyeten bakteri ve virüs kaynaklı hava yolu ile bulaşan gribal enfeksiyonlara, hastalıklara yakalanma sıklığını da artırdığını hatırlatan Yiğit, bu nedenle bağışıklık sistemini güçlü tutmanın daha da değer kazandığını vurguladı.

Yeterli beslenmenin, beslenirken istikrarlı olmanın, güçlü bir bağışıklık sistemi için hayli kıymetli olduğunun altını çizen Yiğit, şunları söyledi:

“C ve E vitaminleri, çinko, demir bağışıklığı en çok destekleyen vitamin ve mineraller ortasındadır. Günlük beslenmenizde işlenmemiş kırmızı et, hindi eti, balık, kâfi zerzevat ve meyve tükerek bu besin ögelerini bedeninize almış olursunuz. Kefir, konut yoğurdu, tarhana, şalgam suyu, boza üzere probiyotik besinler de güçlü bir bağışıklık için elzemdir.” dedi.

Son yıllarda kış aylarında multivitaminlere yönelimin de hayli yüksek seviyede olduğuna dikkat çeken Yiğit, “Vitaminler doğal olarak besinlerden alındığında, birbirleriyle olan sinerjik tesirleri nedeniyle biyoyararlanımları daha yüksek olur. Şayet nizamlı beslenemiyor; günlük 2-3 porsiyon meyve, en az 2 porsiyon zerzevat yemeği/yeşillik yemiyorsanız, bu noktada multivitamin takviyeleri  tercih edilebilir. Lakin bu takviyeleri alırken bakanlık onayına kesinlikle bakılmalı ve içerikleri incelenmeli. Öte yandan şekerli-tuzlu beslenme alışkanlığınız ve hareketsiz bir yaşantınız var ise, yalnızca multivitamin kullanarak bağışıklığınızı güçlendirmek epey zordur. Zira nizamlı olarak bedene alınan, şeker/hazır işlenmiş besinler bedende hücresel gerilimi arttırarak bağışıklığın zayıflamasına sebep olabilir.” halinde konuştu.

Şeker gereksiniminizi karşılarken bağışıklığınızı da güçlendirebilirsiniz

Bağışıklığın güçlendirilmesi için antioksidan zengini bitkisel eserlere de beslenmede yer açılması gerektiğini söz eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, kış aylarında hem şeker muhtaçlığını azaltacak, hem de bağışıklığı güçlendirecek ‘Altın Süt’ tanımını paylaşarak kelamlarını şöyle tamamladı:

“Altın süt için gereçlerimiz şöyle; 1 su bardağı yarım yağlı süt, 1 tatlı kaşığı toz zerdeçal, 1 tatlı kaşığı zencefil, yarım çay kaşığı karabiber, 1 çay kaşığı tarçın, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı yahut Hindistan cevizi yağı ve isteğe nazaran karanfil ve bal da kullanabilirsiniz.

1 bardak sütü ısıtmak için cezveye koyun. Ilıklaşmaya başladıktan sonra 1 çay kaşığı toz zerdeçal, kaynadıktan sonra karabiber ve tarçını ek edin. En son 1 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı yahut Hindistan cevizi yağı lave edip, karıştırarak tüketebilirsiniz.

Eğer sistemli olarak kullandığınız bir ilaç varsa, tüketmeden evvel hekiminize ve diyetisyeninize müracaatınızda yarar var.”